“Beni bırak. Var git yoluna. Ben, çift ‘a’lı tek tabanca bir Gangasterim. Ve şimdi canlı yayınla da bir cinayeti anlatmak üzereyim… Cherina; gece mavisi gözlerime, parlak siyah saçlarıma, boyuma posuma, rahat ve fiyakalı kıyafetime toptan bir bakış attıktan sonra, çok şakacısın diyor… Hello again!”
“İç âlemimizde geçen her çirkin düşünceyi, her uçuk hayali, her alçak tutkuyu ve her sinsi beklentiyi, bilinçaltı adıyla insana zimmetliyorlar.
Oysa insan, içindeki sayısız iyilik ile sayısız kötülüğün savaşında, ya ayakta kalacak bir kahraman ya da ayağa düşecek bir sefildir. İyilik de kötülük de insanın malı değildir. İnsan, iyilik ve kötülük mücadelesinde savaşı bırakıp da, sahibiniz benim diyerek, onlara el uzattığı yerden tükenir.”
Sıradışı bir kurgu, sıradışı karakterler ve olağanüstü bir anlatımla her bir karakterin dünyalarına ayrı ayrı konuk olacağınız bir roman Gangaster Daş. Hayatın, felsefenin, bilimin, aşk ve tasavvufun iç içe yoğrulduğu, fizik dünya ile metafizik dünyanın bütünlüğü içinde var olmanın farkındalığını keşfedeceğiniz çok sıradışı bir kurguya hazır olun.
Akıcı bir dile kendinizi bırakacağınız gibi, altını çizmeden bırakamayacağınız cümlelerin, sonunu tahmin edemeyeceğiniz hikâyelerin içinde kaybolacağınız sıradışı bu romanını sadece Türk okuruna değil, dünya okuruna da sunuyoruz. “Ama anlamaya başladım ki, ben insanım.”
(Tanıtım Bülteninden)