“Hayat o kadar kolay, çizgileri bu kadar belli bir oyun değildi maalesef. Bunlar, hayatın hakikatleriyle yüzleşecek cesareti bulunmayanların, ona katlanabilecek sabır ve tahammülü tesis etmek için uydurduğu, gerçek olmasını temenni ettiği yalanlardı sadece. Hakikat kesindi, keskin çizgileri vardı. Onu nasıl algıladığınız, nasıl yorumladığınız, nasıl olmasını istediğiniz hakikat denen şeyin umurunda bile olmazdı. Hayatla barışabilmenin tek yolu, hakikati olduğu gibi kabullenip kendini onunla yaşayabilecek şekilde eğitmekti.” Gaip, bir kazanın ardından her şeyi unutan bir adamın, Salih Karahisarlı’nın kimlik arayışını, kendini bulma hikâyesini anlatıyor. Ama çok geçmeden derinlerde saklı aile sırlarını, geçmişin karanlık yüzünü ve sevginin sınavını da ortaya çıkarıyor. Mahir Ünsal Eriş, okuru belleğin karanlık köşelerine sürüklerken, sıradan bir ailenin sıradan olmayan sırlarını ustalıkla örüyor. Bu hikâyede her satır, geçmişle yüzleşmenin sancısını hissettiriyor…
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.