Hikâyelerin bizim hayatımızda çok büyük bir yeri var. Hepimiz hikâyeler yoluyla öğrenmeyi seviyoruz. Hikâyenin duygusuna kapılıyor ve verilmek istenen mesajı çok iyi anlıyoruz. Kendimizi hikâyedeki kahramanın yerine koyuyor, bazen gülüyor bazen de hüzünleniyoruz. Hikâyeler çok iyi bir öğretmen olduğu için çağlar boyunca hiç önemini kaybetmedi. Yazılı dilden çok öncesinde dahi hikâyeler vardı ve bazıları bugüne kadar ulaşmayı başardı.Bugünün dünyasında bile hâlâ en iyi dersler veya sunumlar bir hikâye ile başlıyor. İş hayatında yöneticilere hikâye anlatarak insanları etkileme becerisi kazandırmaya çalışıyoruz çünkü hikâyeler insanları harekete geçirmenin bilinen en iyi yoludur.En iyi liderlere baktığınızda hepsinin çok iyi birer hikâye anlatıcısı olduklarını görürsünüz. İnsan yönetimi sanatı, insanlara emir değil ilham verebilmektir aslında. Yönetici yetiştiren işletme okullarında pazarlama, finans, muhasebe gibi birçok alanda teknik bilgi edinebilirsiniz ancak ne yazık ki bu okullarda gerçek anlamda liderlik yapmak için olmazsa olmaz bir beceri olan hikâye anlatımı öğretilmez.Oysa hikâyeler alet çantamızdaki en değerli araçlardır, kendimiz için aradığımız ilham da olabilirler başka birini etkilemek için verdiğimiz mesaj da..
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.