Arkadaşını Davet Et


Filiz Berberoğlu YenipınarHukuk Üzerine KitaplarYargıtay Uygulamasında Türk Borçlar Kanunu Çerçevesinde Pazarlamacılık Sözleşmesi & Evde Hizmet Sözl
Filiz Berberoğlu YenipınarHukuk Üzerine KitaplarYargıtay Uygulamasında Türk Borçlar Kanunu Çerçevesinde Pazarlamacılık Sözleşmesi & Evde Hizmet Sözl

Yargıtay Uygulamasında Türk Borçlar Kanunu Çerçevesinde Pazarlamacılık Sözleşmesi & Evde Hizmet Sözl (9786256338241)

0.0
Point de monnaie : 0
Taux d`actualisation : %55 Réduction
TVA Inclus : $46.85
Réduit : $21.04
TVA Inclus : $21.04
Code-barres : 9786256338241

Bu çalışma içtihatlı mevzuat incelemesidir. (TBK. 448 – 522 maddelerinde) düzenlenen,

n

Pazarlamacılık Sözleşmesi vd. ile ilgili genel bilgiler, açıklama ve örneklerle. çalışmaya alınmış, güncel ve yeni tarihli Yargıtay kararları ile araştırılmıştır.

n

Çalışmadan Özetler;

n

Bilindiği üzere pazarlamacılık sözleşmesi hukukumuza 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile girmiştir. Türk Borçlar Kanunun “Hizmet Sözleşmesi” başlıklı altıncı bölümünün ikinci ayrımında yer alan pazarlamacılık sözleşmesi kanunun 448. maddesinde “pazarlamacının sürekli olarak, bir ticari işletme sahibi işveren hesabına ve işletmesinin dışında, her türlü işlemin yapılmasına aracılık etmeyi veya yazılı anlaşma varsa, bu anlaşmada belirtilen işlemleri yapmayı, işletme sahibi işverenin de buna karşılık ücret ödemeyi üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmış ve devamı maddelerde de sözleşmenin unsurları, tarafların hak ve borçlarına ilişkin düzenlemeler yer almıştır.

n

Pazarlamacılık sözleşmesinin 448. maddesinde verilen tanımından hareketle unsurları;

n

-  Ticari işletmenin varlığı ve bu işletmeyi işleten kişiye (tacire) bağlı olmak

n

-  Başkası adına iş görmek

n

-  Süreklilik

n

-  Faaliyetlerini ticari işletmenin dışında yerine getirme

n

-  Ücret karşılığı faaliyet göstermek şeklinde sıralanabilir.

n

Pazarlamacılık sözleşmesi hizmet sözleşmelerinin genel hizmet sözleşmesi olan birinci ayrımından hemen sonra düzenlemiştir. Buradan, Kanun Koyucu’nun, pazarlamacılık sözleşmesini, hizmet sözleşmesinin bir türü olarak kabul ettiği sonucuna varabiliriz. Gerekçe’de de bu husus açık olarak belirtilmiş ve bu sözleşmenin hizmet sözleşmesinin özel bir türü olduğu ifade edilmiştir. Kaldı ki, TBK’nın 469. Maddesinde de göre pazarlamacılık sözleşmesine ilişkin hüküm bulunmayan hâllerde, hizmet sözleşmesinin genel hükümleri uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla bir sözleşmenin pazarlamacılık sözleşmesi olarak kabul edilebilmesi için tanımında yer alan unsurların yanında Türk Borçlar Kanununun 393. maddesinde düzenlenen hizmet sözleşmesine ilişkin unsurlarının da mevcudiyeti aranacaktır.

n

Türk Borçlar Kanununun 393. maddesinde hizmet sözleşmesi “işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşme” olarak tanımlanmıştır. Bu düzenlemeden de anlaşıldığı üzere ücret, iş görme (emek) ve bağımlılık hizmet sözleşmesinin belirleyici unsurlarıdır. Hizmet sözleşmesini diğer iş görme sözleşmelerinden ayırt etmeye yarayan en önemli ölçüt bağımlılık unsurunun bulunup bulunmadığıdır. Çünkü sözleşmenin “ücret” ve “işgörme” unsurları, işgörmeyi konu edinen diğer sözleşmelerde de çoğu zaman bulunmaktadır. Dolayısıyla iş sözleşmesini konusu çalışma (emek) olan diğer sözleşme tiplerinden ayırt etmek bağımlılık unsuru sayesinde mümkün olmaktadır. Şayet çalışan kimsenin işverene bağımlı olarak çalışması söz konusu değilse aralarındaki ilişkinin bir iş ilişkisi olduğundan bahsedilemez. Başka bir deyişle bağımlılık unsuru ihtiva etmeyen bir iş görme sözleşmesi, iş hukuku anlamında iş sözleşmesi olarak nitelendirilemez (Reisoğlu, Seza: Hizmet Akdi, Ankara, 1968, s.38.). Nitekim konusu işgörme olan eser sözleşmelerinde işverenin verdiği emir ve talimatlar genellikle edim sonucuna yöneliktir. Taraflar sözleşmenin yapılmasından sonra bağımsız bir ilişki içindedirler ve önemli olan işin bitirilmesidir. Bu süreç içinde çalışan kişiler, çalışma şekli ve sürelerini iş sahibinden bağımsız olarak kendileri belirlemektedir. Oysa ki iş sözleşmesinde işçi işin bitip bitmemesinden sorumlu tutulmaksızın doğrudan işverenin emir ve talimatı doğrultusunda çalışmak zorundadır. Şu halde iş ve sosyal güvenlik mevzuatının temel ölçütü hizmet sözleşmesi olmakta, işçi ve sigortalı kavramları da kural olarak bu sözleşmeye göre çalışanları kapsamaktadır.

n

Hizmet sözleşmesinin belirleyici unsuru olan bağımlılık çalışanın iş ve sosyal güvenlik hukuku anlamında işçi say

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: FR