Türkistan coğrafyası çok eski çağlardan itibaren iktidar ve otoritenin savaş alanı, para ve hırsın ‘Erlik’ suretinde ete kemiğe büründüğü, dünyanın en talihsiz coğrafyasıdır. Burası yer altı kaynaklarının zenginliği, ticaret yollarının merkezinde olması ve el değmemiş verimli topraklarıyla daima etrafındaki devletlerin dikkatini çekmiştir.
18. yüzyıl adeta Rusların Türkistan’ı keşif çağıydı. Ülke menfaatleri doğrultusunda bilgi ve belge toplamak için her yolu kullanan Ruslar, Türkistan gibi kritik bölgelere özel olarak yetiştirilmiş, tercihen belli bir ordu ve devlet terbiyesinden geçmiş, oldukça zeki ve çalışkan kimseleri görevlendiriyordu. İşte bu dönemde Ruslar tarafından bölgeye gönderilen görevli Timofey Stepanoviç Burnaşev’di.
Elinizdeki eser ilim ve sanatın başkenti ‘ipek şehir’ Buhara’nın ‘yabancılar tarafından keşfi’ni tüm çarpıcılığıyla anlatmakta, başta Timofey Stepanoviç Burnaşev olmak üzere Ruslar, İngilizler, Amerikalılar ve diğer milletlerin bölgeyi şahsî çıkarları için didik didik etmelerinin, Buhara’nın hükümdarlarından hastalık yayan sineklerine kadar kayıt ettiklerinin bir nevi kanıtı olmaktadır.
Ruslar Türkistan’da nasıl yayıldı ve burada nasıl bir askerî politika güttü? Buhara-Rusya diplomasisinde ne tür ilişkiler yaşandı? 18. yüzyılda Buhara Hanlığı’nda siyaset ve yönetim anlamında durum nasıldı? Gündelik hayattan ekonomik ve demografik hareketlere, seyyahlar Buhara’yı nasıl tasvir ediyordu?
Türkistan’a ilişkin birçok sorunun cevabını bulacağınız Türkistan’ın Keşif Çağı: Rus Seyyah Burnaşev’in Gözünden Buhara, Türkistan tarihini yeniden keşfetmek isteyenler için her yönüyle çok sarsıcı, titiz bir emek…
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.