Tembel mi O da kim
Yavaşça kitabın içinden çıktı, oturma odasına doğru yönelmek istedi. Ne görsün! Babası kapıda onu izliyordu. Babasının yüzündeki gülümseme Begüm’ü de gülümsetti. Atıldı kucağına.
“ Babacığımmm!”
“Canım kızım, on beş dakikadır kapıda seni izliyorum. Öyle güzel okuyordun ki... Bu benim için çok memnun edici. Aldığım kitaplar kütüphanede kalıyor, canım kızım okumuyor diye çok üzülüyordum ama artık onlarca kitap alabiliriz sana, hem de birlikte!”
“Evet, babacığım, kitap kurdu mu kitap canavarı mı dersin ne dersen de.”
Sofrayı hazırlıyordu annesi. Yardım ederken iyice gözlemliyordu. Annesinin babasının fedakârlığını düşündü. Akşama kadar evdeki tüm işleri yapması sadece kendisi için değildi.
Sorumluluk almak insanı güçlü yapıyordu. Ayrıca işinde daha iyi hale getiriyordu. Sofradaki konuşmalar, Begüm’ün okuduğu kitapta geçen Osmanlı’daki edep üzerineydi. Sofrada bunları uyguladı Begüm de.
Narin, zarif bir hanımefendi yetişiyordu.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.