Binlerce yıldır suyu, bol ve kolay erişilebilir bir kaynak olarak görüyoruz. Ancak su kıtlıkları hızla, zengin veya fakir, tüm devletler için kalıcı bir gerçeklik haline gelmekte. Peki, eğer su bu kadar değerli ve kıtsa, neden bu kadar kötü şekilde yönetiliyor?
n
Edward Barbier, kötü su yönetiminin, su kıtlığı kadar mevcut su krizine neden olduğunu savunmaktadır. Miadını doldurmuş idari yapılar, suyun devamlı olarak düşük fiyatlandırılmasıyla da birleşince, suyun aşırı kullanımı ve eksik değerlemesine yol açmış, yoğun şekilde ihtiyaç duyulan teknolojik yeniliklerin de önünü kesmiştir.
n
Barbier, küresel su krizinin nedenleri, çözümleri ve potansiyel sonuçlarını, dünyanın farklı yerlerinden örneklerle, kapsamlı ve ikna edici bir şekilde açıklamaktadır. Su, giderek kıt hale geldiği bir dünyada, ancak verimli, adil ve sürdürülebilir kurumlar, teşvikler ve yeniliklerin geliştirilmesiyle doğru şekilde yönetilebilir. Su Paradoksu, krizin önlenmesi için gerekli siyasi ve idari adımları, temkinli olduğu kadar iyimser bir bakış açısıyla önümüze seriyor.
n
“Okuyucuyu, suyun dünyadaki durumu ve su meselelerinin çözümüyle ilgili eğiten, harika bir kitap.”
n
Ariel Dinar, California Üniversitesi, Riverside’da Çevresel Ekonomi ve Politika Ordinaryüs Profesörü
n
“Anlaşılır ve inandırıcı… su kıtlığı gibi zorlu bir konuyu merak edenler için tavsiye edilir.”
n
Prof. Anil Markandya, Basque İklim Değişikliği Merkezi Eski Bilimsel Direktörü
n
“Artan küresel su krizine, bizi bu noktaya getiren su kullanımını idare eden çeşitli kurumlar ve politikaların rolüne ve kirlilik ile çevresel öncelikleri dikkate alarak su kullanımı verimliliğini artırmak için gerekli stratejilere dair kapsamlı bir analiz.”
n
Priya Shyamsundar, The Nature Conservancy’de Baş Ekonomist
n
n
(Tanıtım Bülteninden)
n