Bileğinden tutup kaldırdığım halkımın menfaatine olan meseleler… kemiğindeki iliği titretip, topuğunda taş ezip duran bela… Benim bütün umudum, tüm düşüncem, halkımla beraber oldu. Haram siyasetin, baskısı altında olmak istemedim. Meğer, düşmanla birlikte savaşıp, davayı birlikte savunacak dostluk yıldızı sonsuza dek parlamazmış. Memleket sevdasına kimse başına karalar bağlamazmış. Aslanın bayrağına boyun eğsek de hakikat ortada, bir yere gittiği yok. Halkın iki büyük serveti var. İlki bir kahraman, ikincisi bir bilge adam. Ne yazık ki her iki devrim de iktidar sarayına ne kahramanlık ne de hikmet verdi. İşte siyasi hayatımızın trajedisi. Üzücü olan, haram siyasetin pençesinde 20 yıldır kıvranmakta olduğumuz... Ancak, kendi canımızı kurtaralım deyip, kendi kişisel menfaatlerimizin peşinden koşarsak, memleketimizi yitireceğiz. Tek bir hedef olmalı; "Kırgız devletinin parlak geleceği." Ben buradan en güçlü hissiyatımla bir şey söylemek istiyorum. Umut ve sabır bayrağını tutan bir iktidar kurmadan, bu siyasi kölelikten kurtulamayacağız…
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.