"Derinlere hükmeden şey sessizliğin gücüdür.
Beni cesaretlendiren ise; bu sessizliğin sesini duyar gibi olmamdır."
Sessizliğin sesini duyarak, derinlerdeki çığlıklara kulak kabartarak ve görmezden gelinen, hayatlarımızdan birer suskun gölge gibi geçip gidenleri görmekte direterek başladı her şey...
Güneşe arkasını dönme cesaretini gösterenlerin görebildiği, karanlıkta kalmış, ötekileştirilmiş, bilerek ya da bilmeyerek farklı şekillerde rencide edilmiş çoğu kişi, bu romanda kendine bir yer buldu. Onlar bazen sokağımızdan geçen kağıt toplayıcısı çocuktu, bazense Beyoğlu’nun arka sokaklarını mesken tutmuş bir hayat kadını. Hepsinin hayat mücadelesi aynıydı ama hayatın onları kucaklayış şekli farklıydı. Toplumun ötekileştirdiklerine kader de hüzünlü sonlar yazmaktaustaydı.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.