Her şey 31 Temmuz 2013 günü emekli olmam ile başladı. O güne kadar sosyal medyada hiçbir şekilde yer almamıştım. Emekli olduktan sonra oyalanabilmek adına sosyal medyaya hızlı bir giriş yaptım. Önceleri sadece kendi sayfamda bazı paylaşımlar yaparken, daha sonra çeşitli gruplara üyeliklerim sayesinde medyatik çevrem oluşmuş ve paylaşımlarımdan dolayı övgüler alma-ya başlamıştım. Zaten herkes birbirini övüp duruyordu.
Yine sosyal medyada Tekirdağ’a özel bir grupta anılarını öyküleştiren bir büyüğümün yazılarını zevkle okurken “Ben niye yazmıyorum ki?” diye kendime bir soru sordum, ardından bu kitapta yer alan anılarımın öyküleri birbiri peşi sıra geliverdi. Tabi bu arada corona salgını dolayısıyla sokağa çıkmadığımız için bu kitabı yazacak zamanı da rahatlıkla yakalamış oldum.
Kitabımda 25 öykü yer almakta olup herhangi bir kronolojik sıra gözetilmeksizin sıralanmışlardır. Kimi sımsıcak, kimi hüzünlü, kimi kısacık, kimi ise neşenin kaynağı olan öykülerimi okudukça; “Aaa, ben bu kişiyi tanıyorum, ben bu yeri çok iyi hatırlıyorum” gibisinden laflar üreteceğinizi ya da yemek tariflerini okudukça karnınızın acıktığını hissedeceğinizi düşünerek keyifli okumalar diliyorum. Esenlik dileklerimle…
Ümit Başyazgan
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.