Batı ve Osmanlı toplumu arasında başta iktisadi zihniyet ve dünyaya bakış olmak üzere maddi alandaki gelişmelerde bir farklılaşma ortaya çıktı. Osmanlı toplumu belli bir kararda, istikrar içinde normal bir iktisadi gelişme sürecinde seyrederken Batı toplumu belli bir dönemden sonra “sürekli daha çok kazanma ve tüketmeyi” önceleyen bir ekonomik anlayışı hayatın en önemli önceliği hâline getirdi.
Modern kapitalizmin maddi zenginleşme ve büyüme hedefleri doğrultusunda kurdukları ekonomik sistemlerin kısmen dışında kalan Osmanlıların bu tercihinin bilinçli bir tercih olduğu kanaati de günden güne güçlenmektedir. Çünkü bunun birey ve toplum planında bir bedeli vardı. Eğer Osmanlılar bunun bedelini, sosyal maliyetini göze alsalardı belki Batılılar kadar hızlı bir büyüme ve ekonomik gelişme sürecine girebilirlerdi. Ancak Osmanlıların iktisadi ve sosyal alandaki sistem tercihleri modern kapitalist birey ve uluslardan farklı oldu.
Mesele insanoğlunun topyekûn içinde bulunduğu tüketim ve üretim çılgınlığına dayalı ve sürekli daha fazlasını isteyen, doyumsuz bir varlık olarak tasavvur edilen homo economicus ile insanı “eşref-i mahlukat” olarak kabul eden, ahlak ve hukuku önceleyen diğerkâm/altruist homo ethicus arasındaki farka dayalıdır. Elinizdeki kitap iki dünya arasındaki farkı medeniyet, iktisat ve ahlak alanlarında ortaya koymaya çalışmaktadır
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.