Puccini’nin opera başyapıtına ilham olmuş; aşkın, ihanetin, köklerinden koparılmışlığın ve son ana değin sürecek olan o saf umudun dokunaklı hikâyesi: Madam Butterfly.
Japon genç kız Ço-Ço-San, Amerikalı subay Pinkerton ile evlenir. Ancak kızın adama duyduğu aşk, bir hayalin peşinde koşmaktan farksızdır. Pinkerton’un hayatına girmesiyle değişen kaderi, aşkın ve sadakatin sınırlarını sorgulatacaktır. Aşkın o kör eden gücü, ancak gerçeklerin acımasızlığı ve bir o kadar yıkıcı oluşu gözler önüne serilecektir.
Pinkerton ardı ardına yalanlar dizerek Ço-Ço-San’ı terk etmiştir ve bu, kızcağızın kalbinde derin yaralar açacaktır. Doğu-Batı arasındaki kültürel çatışmalar ve bireysel trajediler de bu hikâyede su yüzüne çıkacak; Ço-Ço-San’ın sonsuz umudu ve trajik kaderi, bu etkileyici hikâyede okuyucuyu derinden sarsacaktır.
***
“Madam Butterfly, 19. yüzyıl sonu Emperyal Dönem sanatının bir serüveni gibidir: Ünlü oryantalist yazar Pierre Loti’den alıntılar taşıması, döneminde deha kabul edilen tiyatro yönetmeni David Belasco’nun öyküyü tiyatroya taşıyıp devrimci sahnelemelemelerle sunması ve sanatın kümülatif zirvesi olan opera uyarlamasıyla ölümsüzleşip mükemmeliyete ulaşması... Kültür ve Sanat tarihi açısından muazzam bir üst başlıktır “Madam Butterfly”.
Yine de, öykü bir o kadar evrensel, öz bir temayı aktarır. Doğulu veya Batılı, kadın veya erkek fark etmez, her okuyanın içselleştirip ağlayacağı, en temel hislere dokunan ölümsüz bir eser... Fihrist olarak, bu sanat serüveninin başladığı temel metni, asıl hikâyeyi Türkçeye ilk kez kazandırmanın ve sizlere detaylı bir önsöz ile sunmanın mutluluğuyla... İyi okumalar.”
Ömer Alkan
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.