“Önünüze o kadar parlak, sahte, akıl çelen hedefler koyuyorlar ki yaşamaya vakit bulamıyorsunuz.” Sesinin tonu yumuşamıştı. “Çemberin içinde kalmak, zincirin halkası olmak için hayatlarınızı adıyorsunuz.
Gerçek yaşamın, çemberin dışında olduğunu göremiyorsunuz. Zehirli, öldürücü de olsa alışılmış düzenin içinde kalmak için savaşıyorsunuz. Alışkanlıklarınızı, rutinlerinizi kırıp kölelikten kurtulmaktan korkuyorsunuz çünkü.
Özgürleşince hayatlarınızın idaresini almak zorunda kalacağınızı biliyorsunuz. Suçlu da sorumlu da kendiniz olacaksınız. Biri bir şey yapsın deme şansınız ortadan kalkacak ve bir şey yapmak zorunda olanın kendiniz olduğunu anlayacaksınız.
O yüzden öldürücü ama güvenli ve sahte hayatlarınızı terk etmeyi aklınıza dahi getirmiyorsunuz. Benim gibi terk edeni de delilikle yaftalıyorsunuz, bin bir bahane üreterek.”
Öznur etrafındaki, düşüncelerindeki, yüreğindeki tüm duvarların birer birer sarsılarak yıkıldığını fark etti. Altay, kendine kurduğu güvenli ve erişilmez sandığı tüm değerlerine saldırıyordu.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.