Biliminsanlarınca, kütlesinin çoğu gazdan oluştuğu için çarpsa da etkisi olmayacağı düşünülen bir kuyrukluyıldız Dünya'ya yaklaşıyor. Yaklaştıkça büyüyor, yeşilimsi aydınlığı belirginleşiyor.
İnsanlık ise kendi dertleriyle meşgul. Dünya ekonomik krizde, insanlar işsiz, büyük bir savaş kapıda. Sömürünün ve savaşın yanında kuyrukluyıldızı hiç umursamayan genç sosyalist William Leadford'ın en büyük derdi ise henüz ayrıldığı sevgilisi. Oysa Dünya, kuyrukluyıldız sayesinde büyük bir değişimin eşiğinde.
Wells'in 1910'da Dünya'dan görülebilecek olan Halley Kuyrukluyıldızı'na duyduğu merakla 1906'da kaleme aldığı bu ütopya, yazarın insanlık durumuna dair gerçekçi gözlemlerinden yola çıkarak ilerliyor ve eşitlik, pasifizm, özgür aşk ekseninde dönüyor.
Savaş ve sınıfsal çelişkiler kadar aşk üzerine de zamanının ilerisinde görüşlere sahip Kuyrukluyıldız Günleri, toplumsal düzenin üzerine inşa edildiği temeli sarsmaktan korkmayan, sadece Wells'in yazabileceği öngörüde bir "bilimsel romans".
"Wells Kuyrukluyıldız'da bir yazarın karşısına çıkabilecek en ürkütücü mücadelelerin üçüyle yüzleşiyor. İlki, roman kesinlikle tartışmalı; Wells istediğini anlatabilmek için romanı tersyüz etme riskine giriyor. İkincisi, romanın ilerleyen bölümleri ütopyacı; herkes bilir ki ütopyalar parıltıdan yoksundur. Son olarak, Wells'in anakarakterinde kahraman hamuru yok; bu karakterle empati kurmak zor. Ama gelin görün ki Wells tüm bu sorunların altından zekice kalkıyor." –Ben Bova
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.