Nefes nefese kalmıştı. Ayak atacak dermanı yoktu. Bu son nefes alışıydı sanki, hayatla son bağı, son buluşmasıydı. O, eve doğru koştukça ev sanki uzaklaşıyordu. Nihayet elini uzatıp kapıya bir iki vurdu. Öyle ki kapıyı kırıp omuzlayacaktı. Kapı açılmadı. Yüzyıl gibi geldi bu Memo’ya, bir an önce kendini kapının arkasına atmaktı niyeti ama kapı açılmıyordu bir türlü. O kadar sabırsızca çalıyordu ki onu agören yıllardır kapıyı çalıyor da sabrı tükenmiş sanırdı. Nihayet “Kim o?” diyen uykulu, tedirgin bir ses çalındı kulağına.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.