“Bu uçurum beş yıl önce benim sonum olmuştu. Her zaman okyanusun dibinde çırpındım. Gece de yaşadım; çünkü gündüz de hep yağmur, hep fırtına vardı… Sonra Leyan’ı ışığım yaptım. O Gece’ydi, bense, Ay’dım.”
Yafes çekinerek elini uzatıp Sidre’nin elini tuttu. “Sonra sen girdin karanlık dünyama. Beş yıl sonra bir yıldız kaydı. Fakat Gece’de, Yıldızlara yer yoktu. Gece’nin hayatında sadece Ay olmalıydı. Ve Ay, Gece’yi korumak adına Yıldızdan kurtulmak zorundaydı. Ama sonra fark etti ki o Yıldız’ın amacı, Gece’ye zarar vermek veya Ay’ın yerini almak değil, Ay’la beraber Gece’yi aydınlatmaktı… Gündüz’ünde Güneş olmaktı… Yüreğini ısıtmaktı… Umudu olmaktı…” Sevdiğine hayranlıkla baktı. “Bir zamanlar ağlattığım şu mavi gözlerin uğruna… Gözyaşlarımı silmeye, umudumu yeşertmeye ve kapılarımı açmaya hazırım…” Bu defa ellerini kızın açık kumral saçlarına getirdi. “Bir zamanlar çektiğim saçların aslında her teli benim kurtuluşum, benim umudum…” İki elini kızın yanaklarına koydu. “Bir zamanlar tokat attığım yanakların aslında benim gülümseme sebebim… Ben Yıldız olayım, sense, Ay ol! Beni affetmesen de, gecemdeki Ay ol! Hikâyedeki Güneş ol! Abis’in Güneş’i ol!”
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.