Konfüçyüs, bütün gün yemeden içmeden bütün gece uyumadan düşündüm fakat bundan elime hiçbirşey geçmediğini gördüm. Keşke o zamanı öğrenmeye harcasaydım (Lunyü, 15:31) diye öğüt verir.
Kitaroo Nişida, Batı'nın mantığı, benliğin dışındaki 'nesneler' dünyasını çözmeye çalışan bir mantıktır. Buna karşın Doğu mantığıysa benliğin içinde yer alan kokoro dünyasını çözmeye çalışan bir mantıktır diye açıklar.
Laodzı, mu'nun (yokluk), dao'nun (yol) aslı olduğunu ve varlığın, yokluktan (mu) meydana geldiğini söyler. Nişida'ya göre, asıl, temel varlık, mutlak yokluğun (mu) yeridir. Mutlak yokluğun yeri de tüm varlığın yansıtıldığı insan benliğidir. Herşey dışarıda değil içeride aranmalıdır. Kokoro'da aranmalıdır.
Japonlarda kokoro kavramı hem kalbi hem de zihni ifade eder. Bir başka deyişle, Japonlar, düşünme ve hissetme faaliyetlerini birarada algılayagelmişlerdir.
Kokoro, bütün duyguların farkedilmesini sağlayan merkezdir. Ayna örnek verilebilir. Ayna esasen içinde hiçbir şey barındırmaz. Ama o herşeyi olduğu gibi yansıtır. İnsanın asılkokoro'su da bunun gibidir.
Kokoro şekilsizdir ve bedenin yöneticisidir. Ten (Göktanrı), kainat ve kokoro esasen birdir. Ten, kainatın temel kokoro'su olarak herşeye merhametle karşılık verir. İnsan da başkalarının duygularını düşünerek hareket etmelidir.
Tüm varlık, kuu (boşluk), mu (yokluk), dao'dan (yol) var olan görüntüdür. Bu görüntünün yansıdığı mekan kokoro'dur. Japonlar, en önem verdikleri kokoro'yu, temiz pak kılarak, varlığın asli yüzünü buradan seyre dalmışlardır.
Sayfa Sayısı: 266
Baskı Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: Hitabevi