“Geçmiş ile insanın arasındaki korku hiç eksilmez...”
n
n
Kaybın, telafisi mümkün olmayanın buruk hatırasıyla anımsananın kitabı Israrı Kanadında. O tuhaf, iyileşemeyen iç yabancının: Yutkunmanın, dile gelemeyenin, suskunun kitabı.
n
n
Anton, Rahman, Hayim, Balô, Bihan, Aden, Rênas, Diyar, Cumhur, Daryal, Latif ve Rızgo’nun kederli, kırgın ve müstehzi öykülerini anlatıyor Figen Alkaç.
n
n
Bu isimler, bu coğrafyada yerinden edilmenin, yurtsuzluğun yakıcı öfkesi ve hüznüyle damgalı... İşte Alkaç, belki de bu yüzden öykülerini uzak anlamlara sürüklemek istiyor.
n
n
Figen Alkaç dilde kurduğu yeni bir yurt ile ötekiyi,iç sürgünü, artık burada olamayanı, en önemlisi de kayıp özneyi tüm sosyolojik yüklerden arındırmayı deniyor öykülerinde.
n
n
Çünkü anlatmak iyileştirir. Anlatılanı da anlatanı da.
n
Ve elbette dinleyeni de...
n
(Tanıtım Bülteninden)