Onunda beni sevdiğini sanmıştım. Kim olsa öyle sanar mıydı acaba? Yoksa Freudyen bir bakış açısı mı gerekli bu sanmayı anlamak için. Sanrı ile sanmak bazen birbirine o kadar da uzak değil. Çok sanırsan, bir sanrıya gebe kalıyor ruhun. Sonra o gidince ruhun bunu kusmak için her yolu deniyor. Sana hikayeler gösteriyor. Önce en güzel anıları sonra karşısına en kötülerini koyuyor. Sana yaptığı gaddarlığı, şefkatsizliği, bencilliği... İnsan hep güzel anılarda kalmak istiyor ama ruh gerçeği seçiyor. Akıl, ruhum yanında. Hep ondan taraf, onunla el ele. Sen bir bütün olarak sen,önce parçalarını topluyorsun. Her sakındığın düşünce ve korkuya dokunuyorsun. Kapı kapı dolaşıyorsun. Korkularının kapısını çalıyorsun, kaygılarının, hüzünlerinin, sırtına saplanan hançerlerin, sırtında kanayan yaranın, sana vaat edilenlerin, beklentilerinin ve hayallerinin. Hepsini görmek zorundasın. Hepsinde bütüne ulaşman için geri alman gereken bir parçan var.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.