Osmanlı’nın her dönemi aynı zamanda güçlü paşalar geçitidir. Devletin işleyişi biraz da paşalar eliyle yürütülür. 2. Abdülhamid devrinde de Said Paşa ile Kâmil Paşa kendilerine özgü kişilikleriyle biraz daha ön plana çıkarlar. Dönüşümlü olarak birden fazla sadaret makamına getirilen bu iki paşa arasında uzun yıllara yayılan kaçınılmaz çekişmeler de yaşanmıştır.
Meşrutiyet’in ilanı, 31 Mart Vak’ası ve 2. Abdülhamid’in tahttan indirilmesiyle beraber, bütün bu dönemlerin içinde bulunmuş bu iki paşanın da dilleri çözülür, bu dönemde yaşananlara ilişkin hatıralarını kaleme alırlar. Her ikisi de hayli ileri yaşta ve ömrünün son demlerinde olan paşalar, geçmişte olup bitenleri kendilerine göre yazıya dökerler. Hadiselere yaklaşımları, yorumları ve iddiaları farklılıklar gösterir… Her ikisi de hatıratın dışına çıkarak, 2. Abdülhamid döneminde yaptıkları işlerin sebeplerini izah etmeye çalışırlar. Hesaplaşma ve gerekçe bulma duygusu ağır basar yazdıklarında.
Ahmet Rasim, eşsiz üslubu ve ayrıntılara ilişkin derin bilgisiyle dönemin ünlü iki sadrazamı Said Paşa ile Kâmil Paşa’nın hatıratlarını satır satır okur, bu satır aralarında gördüğü çelişkileri not alır ve bu çelişkileri de içeren bir “Abdülhamid Portresi” ortaya koymaya çalışır. 2. Abdülhamid, Said Paşa ve Kâmil Paşa bu iki hatıratın rehberliğinde yeniden yorumlanır. Keskin tahlillerle, başka kaynaklardan edinilmiş bilgiler dönemi anlamak için bir araya getirilir.
Bir devri, bir padişahı, iki paşayı fakat asıl geçmişi yeniden gözden geçirmek, bugüne dair projeksiyonlar sunabilmek için üslubu korunarak dili güncellenen İki Hatırat Üç Şahsiyet’i okumak kaçırılmayacak bir fırsat.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.