Suad'ın ayrılığın yetmiyormuş gibi, iki taraf arasında söz taşıyanlar bana; 'Ey Ebû Sülmâ'nın oğlu! Sen, artık kendini ölmüş bil.' dediler.
n
Kendilerine güvenip de başvurduğum her dost ise bana; 'Seni oyalayıp teselli edemem, başının çaresine bak.' dedi.
n
Ben de, 'Çekilin yolumdan.' dedim. Rahman'ın takdir ettiği her şey elbette olacaktır.
İnsanoğlunun mes'ud hayatı ne kadar uzun olursan olsun, mutlaka bir gün bir tabutta taşınacaktır.
n
Resûlullahın beni öldüreceğini haber aldım.
n
Resûlullahın yanında bağışlanmak en çok umulan şeydir.
n
Özür beyân ederek Allah Elçisinin yanına geldim.
n
Resûlullahın katında özür daima kabule şayandır.
n
Merhamet ve teenni ile muâmele et bana!
n
İçinde birçok nasihat ve hükümler bulunan Kur'an hediyesini sana ihsan eden Allah, hidâyetini arttırsın!
n
Rakiplerimin dedikodusuyla beni muâheze etme!
n
Hakkımda bir çok dedikodular yapılmışsa da, ben pek o kadar suçlu değilimdir.
n
Ben şimdi öyle bir makamda bulunuyorum ki, burada gördüğüm ve işittiğim şeyleri bir fil görüp işitseydi, muhakkak titrerdi.
n
Burada, beni mutlak Allah'ın izniyle Peygamberin affına nâil olmak kurtarabilir.
n
Ben, Yüce Peygambere karşı hiçbir itirazda bulunmadan sağ elimi, onun adâletli eline uzatıyorum.
n
Şimdi, söz onun sözüdür
n
Şüphe yok ki, Resûlullah doğru yolu gösteren bir nur, kötülükleri yok etmek için Allah'ın sıyrılmış keskin ve yalın kılıçlarından bir kılıçtır...
n
n
(Tanıtım Bülteninden)
n