“Kalbin, cilalı bir aynadır. Üzerinde biriken toz örtüsünü temizlemelisin, çünkü onun vazifesi ilahî sırların nurunu yansıtmaktır. Kalp âlemlerinin üzerinde, ‘yerin ve göğün nuru olan Allah'ın nuru’ parlamaya başladığında, kalbin çerağı uyanır. Kalbin çerağı; ‘bir fanus içindedir, o fanus da inciye benzer bir yıldız gibidir.’”
n
Tosun Bekir Bayraktaroğlu’nun sohbetlerinden derlenen Gönül Çerağını Uyandırmakkitabı ruhu hatırlama kıvamında olanlara irfan çerağını işaret ediyor. Ayrıca bir irşad vazifesi de gören bu sohbetler, Hakk’ı hiç unutmadan daima diri kalmak isteyenlere adeta bir davet niteliğinde...
n
Eşrefoğlu Rumi’ye, Abdulkadir-i Geylani’ye, Feridüddin Attar’ın Mantıku’t-Tayr’ına ve Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname’sine sık sık atıfta bulunulan eser; bir talibin yola dair bilmesi ve dikkat etmesi gereken hususlardan, adap ve erkândan, tekâmül sürecinde geçtiği kapılardan bahsederek gönül şehrine girmek isteyenlere bir kapı aralıyor.
n
“…Sonra irfan çerağı kendiliğinden uyanır. Allah'ın sırlarının nuru üzerine parladığında, nasıl sönük kalabilir ki? Yalnızca ilahî sırların ışığı parlasa, sırların gece göğü binlerce yıldızla aydınlanır.
n
İlahî sırların çerağı içinizde uyanırsa, geri kalanı bir anda ya da azar azar zuhur edecektir. Bazılarınız zaten biliyor, bazılarınıza burada anlatacağız. Oku, dinle, anlamaya çalış. Şuursuzluğun karanlık seması, ufuklardan dökülen ilahî mevcudiyet ve dolunayın güzelliği ve huzuruyla aydınlanacaktır. Nur üstüne nur…”
n
n
(Tanıtım Bülteninden)
n
n