Arkadaşını Davet Et


Fıkh-ı Ekber; Aliyyül-Kârî Şerhi (Büyük Boy, Ciltli)

Fıkh-ı Ekber; Aliyyül-Kârî Şerhi (Büyük Boy, Ciltli) (003397)

0.0
Fournisseur : Minber
Point de monnaie : 100
Taux d`actualisation : %56 Réduction
TVA Inclus : $56.80
Réduit : $24.99
TVA Inclus : $24.99
Code-barres : 9789754540031
KÜ-9
Dini Kitaplar

Fıkh-ı Ekber; Aliyyül-Kârî Şerhi (Büyük Boy, Ciltli) Çevirmen : Yunus Vehbi Yavuz Yazar : İmam-ı Azam Ebu Hanife

Hanefî mezhebinin kurucusu İmam-ı ve Acirc;zam'ın, ehl-i sünnet vel-cemaat inancını anlattığı Fıkh-ı Ekber adlı kitabının Aliyyül-Kârî şerhi dilimize hiçbir yorum katılmadan, sade ve akıcı bir dille Yunus Vehbi Yavuz tarafından çevrilmiştir. Eser, ehl-i sünnet yolunu sağlam şekilde yeni baştan öğrenmek isteyenler için başucu kitabı mahiyetindedir.

  • Barkod - ISBN : 9789754540031
  • Yayın Tarihi : 2016-06-15
  • Yayın Dili : Türkçe
  • Orjinal Adı : Fıkh-ı Ekber; Aliyyül-Kârî Şerhi (büyük boy, ciltli)
  • Baskı Sayısı : 8. Baskı
  • Sayfa Sayısı : 392
  • Kapak : Ciltli
  • Kağıt : 2. Hamur
  • Boyut : 175 X 245
  • Basım Yeri : İstanbul

ÖNSÖZ

İbadetlerin temeli sağlam inançlardır. Sağlam inanca dayanmayan iba-detlerin Allah katında hiçbir değeri yoktur. Allah kendilerinden razı olsun, Selef alimleri tâ İslâm’ m ilk devirlerinde Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’in üzerinde bulunduğu inanç yolunu tesbit etmişler ve bozuk inançları reddederek tertemiz ve sağlam bir inanç yolunu, Ehl-i Sünnet vel-Cemaat yolunu bizlere kadar intikal ettirmişlerdir.

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’in, kurtulduğunu müj-delediği fırka bu Ehl-i Sünnet vel-cemaat inancına bağlı bulunan-lardır. İnanç bakımından Ehl-i Sünnet’in dışında kalanlara "bid‘at ehl-i" tâbiri kullanılır. Bid‘at ehlini bütünü ile kâfirlik, yahut sapıklık-la itham etmeğe Ehl-i Sünnet vel-cemaat inancı müsaade etmemekle beraber, Hz. Peygamber’in izinden yürüyebilmek, inanç sahalarında tehlikeli gediklerle karşılaşmamak ve imanı bir bütün halinde muhafaza edebilmek için bu bid‘at ehlinin inançlarından kendimizi korumak zorundayız.

Hanefî Mezhebi’nin kurucusu olan ve aynı zamanda bugünkü manada İslâm Fıkhı’nın da babası sayılan İmam ve Acirc;zam Hazretleri, Ehl-i Sünnet vel-cemaat inancının da ilk kurucusu olarak tanınmaktadır.

İmam ve Acirc;zam, fıkha intisap etmeden evvel bir müddet mesaisini bid‘at ehline karşı mücadele etmek, kelâma ait meselelerle meşgul ol-makla geçirmiş ve muarızlarını deha derecesindeki zekâsı, aklî muha-kemesi, kuvvetli mantığı ve cedelci üslûbu ile her yerde takip ederek reddetmiş, hatta bu sebeple İran ve Irak’ta bazı seyahatler tertip etmiş; Mûtezile, Hariciler ve Şiîlerle yaptığı münazaralarda onları susturmayı başarmıştır. Aynı zamanda devrinin dinsizlik propagandasını yaparak İslâm inançlarını sarsmak isteyen Dehrîlerle de münazara ederek kendilerini susturmuş ve müslümanların inançlarını sarsılmaktan kurtarmıştır. Bu münazaraları meşhurdur.

Başlangıcında inançların korunması için kelâm meseleleri ile meşgul olan İmam ve Acirc;zam Hazretleri tehlikeyi bertaraf ettikten son-ra Selef âlimlerinin ve Sahabe’nin yolundan yürümeye karar vermiş; onun bu bid‘at ehli ile mücadelesi yerini Hadis ve Fıkıh çalışmaları-na terk etmiştir. Böylece inançları sağlam temellere oturttuktan sonra İmam ve Acirc;zam, Fıkıh ve Hadîs ilmine yönelmiş, bu meşguliyetin devrinde ve devrini tâkip eden asırlardaki müslümanlar için zaruret derecesinde lüzumlu olduğuna inanarak kendine has üslûbu ile ve zengin kültürü ile çalışmalarına aralıksız devam etmiştir. Kendine has metodu ile hadislerin sağlamını zayıfından ayırmış ve buna "Hadis Fıkhı" adını vermiştir. Fıkıhta ise dünya çapında rey ve içtihad metodunu geniş çapta kullanarak kendinden sonrakilere içtihadın kapısını açmıştır. Bu sebeple kendisine "Fıkhın Babası" adı da verilmiştir. Eğer İmam ve Acirc;zam’ın açtığı bu çığırla ortaya koyduğu binlerce içtihadı olmasa müslümanlar nasıl davranacaklarını bilemezler, sapmaktan kurtulamazlardı. Onun en büyük eserleri açtığı bu çığır ile yetiştirdiği talebeleri ve kendinden sonra gelen müçtehitlere tesirleridir. O, kitap yazmakla meşgul olamamış, ancak bazı risalelerin yazarı olmakla bilinmektedir. O, bilgilerini ve içtihatlarını talebelerinin kafalarına yazmayı başarmış, böylece asırlardan beri ilmin canlı olarak yaşamasını sağlamıştır. Daha sonra talebeleri tarafından onun tüm içtihatları ve kendinden rivayet edilen bütün bilgiler kitaplara aktarılmıştır.

İmam ve Acirc;zam, gerek kendi yaşadığı devirde, gerekse kendinden sonraki devirlerde yaşayan Fıkıh âlimleri üzerinde büyük çapta tesir icra etmiş olup, Kitap ve Sünnet’te bulunmayan hükümler hakkında büyük bir cesaretle kendi reyini ortaya koyabilmiş, içtihad konusunda büyük bir çığır açmıştır. İmam ve Acirc;zam sadece olmuş olaylar hakkında değil olmamış, yahut olması ihtimal içinde bulunan ve asırlarca sonra lâzım olan meseleler hakkında da fikir yürüterek içtihâdda bulunmuştur. İslâm dünyası gücünü bu içtihatlardan almıştır. Günümüze kadar yaşamış bulunan İslâm devletlerinin güçlerini İmam ve Acirc;zam’m İlmî faaliyetlerine ve içtihadlarına borçlu bulunduklarını, fikrî yapılarını onun ictihadlarından aldıklarını söyleyebiliriz. Ve eğer İslâm dünyası bundan sonra da hukukî, İktisadî, İçtimaî ve İdarî sahalarda bir varlık gösterecekse, bunun tek şartının mazide olduğu gibi günümüz şartlarına göre o büyük önderin metodunun kullanılmasına, İlmî faaliyetlerinin devam ettirilmesine bağlı bulunduğunu kesinlikle söyleyebiliriz. Yine İmam ve Acirc;zam’ın düşünce tarihi açısından düşünce sisteminin gereğince araştırılmadığını, bugünün insanma gereği gibi tanıtılmadığını da burada kaydetmek isterim.

Burada yeri gelmişken önemli bir noktaya da değinmek istiyo-rum. Son zamanlarda maalesef İmam ve Acirc;zam’ın İlmî ve fikrî çalışmaları yanında onun kurduğu Ehl-i Sünnet yolu da büsbütün unutulmuş, inançlar bozulmuş, düşünceler sapmıştır. İşin en garibi dinî sahada yetki sahibi olmayan bazı kimseler, meslekleri askerlik, gazetecilik, idarecilik de olsa büyük önder İmam ve Acirc;zam’ın kurduğu Ehl-i Sünnet yolundan habersiz oldukları halde, onun inanç ve düşünce yoluna karşı bilerek veya bilmeyerek ihanette bulunuyorlar, kendilerini tanımadıkları bu yolun yani Ehl-i Sünnet yolunun himayecisi, kurtarıcısı ve idarecisi sanıyorlar; İmam ve Acirc;zam’ın düşünceleri yerine kendi kafalarındaki düşünceleri Ehl-i Sünnet inancı olarak takdim ediyorlar; üstelik bu düşüncelerine itiraz eden Teri küfürle, sapıklıkla ve türlü kulplar takarak itham ediyorlar; dolayısıyla Ehl-i Sünnet’i inhisarları altına almak istiyorlar. Böylece bu temiz inanç yolunu da bir ticaret metaı haline getirip istismara kalkışıyorlar. Fakat bunu yapmalarına asla müsaade edilmeyecektir.

İşte elinizdeki bu kitap, İmam ve Acirc;zam Hazretleri’nin "Fıkh-ı Ekber" adlı kitabının şerhidir. Nâ ehillerin kendilerini kurtarıcı ilân ettiği devrimizde Ehl-i Sünnet vel-cemaat inancını yeni baştan öğrenmek istiyenler için büyük bir kaynak teşkil ediyor. Bu kitap istismarcılara, tefrikacılara ve kendini bilmezlere haddini bildirecektir.

"Fıkh-ı Ekber"in metni ( ) içindeki siyah yazılardır. Bu yazılar konuların başında bulunmaktadır. Kitabı değerli ilim adamı Aliyyü’l-Kârî; İmam ve Acirc;zam’ın "el-Vasıyye" adlı kitabı ile diğer kitaplarda bulunan İmam ve Acirc;zam’a ait düşünceleri bir araya getirerek ve Razî, Taftazanî, Konevî gibi Ehl-i Sünnet’çe tanınmış âlimlerin fikirlerinden de istifade ederek şerh etmiştir.

Tercümede elden geldiği kadar sade bir dil kullanmaya çalıştım. Şârihin söyledikleri dışında kendimden bir ilâvede bulunmadım. An-cak âyetlerin numaralan ile hadislerin kaynaklarını bularak dipnotlar halinde gösterdim.

Aliyyü’l-Kârî, kitabın sonunda inanç esaslanna ilâve edilen diğer görüşleri de zikretmiş ve küfür sözleri ile ilgili bütün fetvalan bir araya getirerek bugün müslümanlar için inanç bakımından tehlike arzeden söz, düşünce ve davranışları kaynaklanndan naklederek bir araya getirmiştir.

İtikatların korunması bir ölçüde ahlâkî diyebileceğimiz bu esas-lara da bağlı bulunmaktadır. Ahlakın inançlarla ilgisini bu bölümü okuduktan sonra daha güzel anlamak mümkün olacaktır. Günümüzde bunun misallerini bol miktarda bulabiliriz. Maksadımız müslüman kardeşlerimize faydalı olmak, hem ahlâkî bakımdan, hem de inanç yönünden sağlam bir yol tutup müslümanların birlik ve beraberliğini devam ettirmek, tefrikaya meydan vermemek, müslümanları ayırmak isteyenleri uyarmaktır.

İlmî değeri çok büyük olan bu inanç kitabını Ehl-i Sünnet yolunu sağlam olarak yeni baştan öğrenmek isteyenlere faydalı olması, kısır çekişmelerin, tefrikacılık ve istismarcılığın kapısına kilit vurması ümidi ile okuyuculara takdim eder, bizleri Ehl-i Sünnet vel-cemaat inancından ayırmamasını Yüce Allah’ın katından niyaz ederim. 12.4.1978.

Y. Vehbi Yavuz Muradiye - Bursa

İÇİNDEKİLER

Önsöz XI

îmam ve Acirc;zam’ın Hayatından Bir Özetleme XV

I- Doğumu ve Yetişmesi XV

II- Nesebi XV

III- İlme İntisab Etmesi XV

IV- Hocaları XVII

V- Fıkıh İlminde Temayüzü XVIII

VI- Ebû Hanîfe’ye Övgü Söyleyenler XIX

VII- Akaidde Mezhebi XIX

VIII- Hazırcevaplılığı XX

IX- Keremi, Ahlâkı, Zühd ve Takvası XXIII

X- Kadılıktan Kaçınması XXV

XI- Hapsedilmesi ve Vefatı XXVI

Giriş 1

Selef’in Kelâm İlmine Karşı Çıkmalarının Sebepleri 6

Netice 7

İman Esasları 13

Allah’a İman 13

Tevhidin Esasları 13

Tevhidin Çeşitleri 14

Tevhidden Bahseden ve Acirc;yetler 15

Meleklere İman 20

Kitaplara İman 21

Peygamberlere İman 21

Öldükten Sonra Dirilmeye İman 21

Kadere İman 24

Öldükten Sonra Hesap Gününe İman 24

Allah’ın Birliği 25

Burhan-ı Temânü 26

Allah’ın Eşsizliği 27

Zatî ve Fiîlî Sıfatlar 29

Zatî Sıfatlar 30

Allah’ın Konuşması Nasıl Olur? 33

Görme ve İşitme Sıfatları 35

İrade 35

Fiîlî Sıfatlar 39

Sıfatların İsimlendirilmesi 39

Allah’ın İsim ve Sıfatları 44

Bütün Sıfatlar Ezelîdir 45

Allah’ın Sıfatları Yaratılmış Değildir 46

Kur’ân-ı Kerm Allah Kelâmıdır, Yaratılmış Değildir 46

Kur’ân’daki Kıssalar Allah Kelâmıdır 51

Kur’ân’da Geçen Yaratıklara Ait Sözler Yaratılmıştır 52

Musa (A.S.)’ m Allah ile Konuşması 53

Hiçbir Varlık Allah’a Benzemez 55

Allah’ın Sıfatları Kullar Gibi Vasıtalı Değildir 57

Kelâm Meselesindeki Görüşler 59

Allah Teâlâ Bir Şeydir 65

Allah Teâlâ Cisimsiz Cevhersiz Var Olan Bir Şeydir 66

Allah Teâlâ Sınırlı Değildir ve bdquo; 67

El-Yüz Gibi Sıfatlar Allah’ın Keyfiyetsiz Sıfatlarıdır 68

Müteşabih ve Acirc;yetler Tevil Edilemez 70

Allah Her Şeyi Yoktan Var Etmiştir 73

Allah Ezelde Her Şeyi Bilendir 74

Her Seyî Takdir Eden Yüce Allah’tır 74

Hayır ve Şer Allah’ın Takdiri ile Var Olur 75

Allah Her Şeyi Önceden Yazı ile Yaratır 77

Kaza ile Kader Allah’ın Sıfatlarıdır 77

Kulun İşi Kendi İradesi ile Meydana Gelir 79

Kader Hakkındaki Münakaşalar 82

Allah Teâlâ Her Şeyi Olduğu Gibi Bilir 85

Küfür de İman da Kulun Kendi Kazancıdır 86

ve Acirc;dem (A.S.)’m Zürriyetinin Yaratılması 87

Allah’a Verilen Ezelî Sözü Bozmak 88

Allah Kulları Küfre Zorlamaz 91

Kul İşinin Yaratıcısı Değildir 92

Allah Kötülüğü de İyiliği de Murad Eder 98

Peygamberler Masumdur 104

Bazı Peygamberler Kusur İşlemiştir 106

Hz. Peygamber’in Vasıfları 111

Hz. Peygamber Büyük-Küçük Hiçbir Günah İşlememiştir 113

Hz. Peygamber’den Sonra İnsanların En Faziletlisi 114

Hz. Peygamber’in Ebû Bekir’i Yazılı Bir Ahit ile Halife Nasb

Etmekten Vazgeçmesi 114

Hz. Ömer’in Fazileti 116

Hz. Osman’ın Fazileti 117

Hz. Ali’nin Fazileti 117

Dört Halife Gerçek Halifedir 119

Sahabileri Hayırla Anmak 121

Büyük Günah İşlemekle Mümin Kâfir Olmaz 122

Günahkar Kimse de Gerçek Mümindir 122

Mûtezile’nin Ehl-i Sünnet’ten Ayrılması 122

Mestler Üzerine Mesh Etmek 126

Fâsıkın Arkasında Namaz Kılmak 127

İmanla Ölen Cehennem’de Ebedî Kalmayacaktır 129

Müminin Ameli Zayi Olmaz 130

Peygamberlerde Mûcize 133

Velilerin Kerametleri 133

Kâfirlerde Görülen Hârikalar, Mûcize Değildir 136

Kâfirlerin Elindeki Hârikalar İsyan ve Küfürlerini Artırır 137

Allah Ezelde Yaratıcı Ve Rızık Verendir 139

Allah’ı Görmek 140

Rüyada Allah’ı Görmek 142

Yok Olan Bir şey midir? 143

İmanın Kısımları 145

İman Artmaz - Eksilmez 148

Müminlerin İmanda Eşitliği 151

İslam’ın Hakikati 153

Dinin Hakikati 153

Allah’ı Tanımak 154

Allah’a Hakkıyla Kulluk Etmek 156

Müminlerin Eşitliği 157

Allah Fazlı ile İhsan Eder Adaleti ile Ceza Verir 160

Peygamberlerin Şefaati 161

Amellerin Tartılması 162

Kıyamet’te Hasımlaşma 166

Havz-ı Kevser Haktır 167

Cennet ve Cehennem Hayatının Ebedîliği 172

Allah’ın Hidayet Vermesi ve Saptırması 173

Kabirde Soru Sorulması 174

Kabir Azabı ve Ruhların İadesi 175

Allah’ın Sıfatlarını Farsça Söylemek 182

Allah’a Yakınlık-Uzaklık Keyfiyetsizdir 182

Kur’ân-ı Kerim Mushaflarda Yazılı Olan Allah Kelâmıdır 184

Peygamberlerin İman Üzerinde Öldüğü Kesindir 187

Ebû Tâlib’in Kâfir Olarak Ölmesi 188

Hz. Peygamberin Çocukları 189

Hz. Peygamberin Hanımları 192

İnançtaki Şüpheleri Gidermek 192

Mirâc’a İnanmak t 193

Deccal, Ye’cüc-Me’cüc’ün Çıkması ve

Hz. İsa (a.s.)’ın İnmesi 194

Mirâç ve Allah’a Mekân İsnadı 198

Hz. Peygamber’den Sonra En Üstün Peygamber 201

Meleklerin İnsanlardan Üstünlüğü 206

Sahabe’nin En Üstünü 208

Müçtehitlerin Üstünü 209

Kadınların Üstünü 210

Sahabe Çocuklarının Üstünlüğü 212

Hiçbir Veli, Peygamber Derecesine Ulaşamaz 213

Kuldan Hiçbir Suretle Teklifler Düşmez 214

Naslar Zâhirî Manalarına Alınır 215

Allah’ı Görmek Hakkındaki İhtilâflar 216

Rüyada Allah’ı Görmek 218

Öldürülen Eceli ile Ölür 219

Ruh Yaratılmıştır 222

Rızkın Taksimi 223

Kul İçin Yararlı Olanı Yapnjak Allah Üzerine Gerekli Değildir. 224

Haram da Rızıktır 224

Allah Vaadinden Dönmez, Vaidinden Dönebilir 227

Küçük Günahlardan Dolayı Azap Caizdir 227

Ölüler İçin Yapılan İyilikler Onlara Fayda Verir 229

Kâfirlerin Duaları Kabul Değildir 234

Cinlerin Kâfirleri İçin Cehennem Azabı Vardır 235

Şeytanların İnsanlar Üzerindeki Tasarrufu 236

Müctehid Hata da İsabet de Edebilir 237

İman Artma Ve Eksilme Kabul Etmez 239

İman ile İslam Birdir 242

Allah’ı Akıl ile Bulmak Herkese Farzdır 245

Allah Teâlâ Zulme Gücü Yetmekle Vasıflanmaz 246

İmanda İtibar Sonucadır 250

Allah, Kula Gücünün Yetmediğini Teklif Etmez 252

Taklitçinin İmanı Sahihtir 255

Sihir ve Nazar Haktır 259

Allah’ın Rahmetinden Ümit Kesmek Küfürdür 261

Kâhinlerin Haberlerine İnanmak 261

Kur’ân, Söz ve Manaya Birlikte Verilen İsimdir 266

Kötülüğü Helal Kabul Etmek 266

Kıble Ehline Kâfir Denmez 270

Tevbeleri Kabul Etmek Allah’ın Bir Lütfudur 272

Dedikodu ve İftiranın Tevbesi 279

Bütün Günahlardan Tevbe Etmek 281

İstikamet Kerametten Üstündür 283

Kıble Ehlinin Tekfiri Caiz Değildir 283

Kendi İsteği ile Küfür Kelimesini Söylemek Küfürdür 284

Hz. Ebû Bekir’in Hilafetini ve Sahabiliğini İnkâr 284

Dinden Dönmenin Hükmü 285

Bîd’atçılar Birbirine Kâfir Derler 285

Mürted Kişiye İslam’ın Arzedilmesi 287

Küfrü Gerektiren Düşünceyi Akla Getirmek 288

Hadisleri İnkâr Etmek 289

Zorla Hz. Peygamber’e Sövmek 290

Kıraat ve Namazla İlgili Küfür Sözleri 291

Kur’ân Okumakla Alay Etmek 292

Kur’ân’ın Sözlerini Kendi Sözü ile Karıştırmak 292

Kur’ân’dan Ücret Alma ile İlgili Sözler 294

Haram İşlerken Bismillah Demek 294

Namazla İlgili Küfür Sözleri 295

Farzları İnkâr Etmekle İlgili Sözler 297

Abdestsiz Olarak Kıbleye Yönelmek 297

İlim ve ve Acirc;limler Hakkındaki Küfür Sözleri 298

Kıyafetle İlgili Sözler 299

Kur’ân Öğretenlerle, Vaizlerle ve İlim Meclisi ile Alay Etmek 299

Boşanma ve ve Acirc;limlere Hakaretle İlgili Sözler 300

Allah’ın Rahmetinden Ümit Kesmekle İlgili Sözler 301

Şeriat’la İlgili Küfür Sözleri 302

Açık ve Kapalı Küfür Sözleri 303

Minhacu’l-Mûsallin Adlı Kitaptan Bazı Meseleler....,, 319

Hastalık, Ölüm ve Kıyametle İlgili Küfür Sözleri 321

Kıyamet, Cennet ve Cehennem Te İlgili Küfür Sözleri 322

Kişi, Yer ve İsimler Dizini 325

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: FR