Ankara, bağrında yaşadığımız ve ömrümüzü tamamladığımız bir şehir. Anadolu'nun en eski ve hayat mekanlarından biri. Ancak bu şehrin hikayesinin pek az sayfası yazılı bir halde bulunuyor. Ankara 'nın hikayesini, hiç değilse belli dere-cede bilmek bu şehrin bağrında yaşayanlar için bir sevgi bağı kurmak için gerekli. Halil Rifat Paşa'nın Sivas valisi iken söylediği ve hala ismiyle beraber hatırlanan bir sözü var: "Gidemediğin yer senin değildir."
Bu sözden alınan bir ilhamla "Yazamadığın bir coğrafya vatan değildir" demek de mümkün, hatta gereklidir. Bir coğrafya ile sevgi bağı kurmak için her şeyden önce bilgi bağı kurmak gerekir. Aksi takdirde bir sevgi bağı kurmak mümkün olamaz. Bir şehre karşı ilk borcumuz bu şehri mazisiyle ve haliyle tanımaktır. Halen dersleriyle Türk ilim hayatına kıymetli katkılarda bulunmaya devam eden Prof Dr. Ruşen Keleş hocamızın kadim ve kıymetli Ankara 'mız hakkında yayınladığı Eski Ankara 'da Bir Şehir Tipolojisi (Ankara, 1971, 210 s) başlıklı eserin ilkinden 47 sene sonra yeniden basılmasının büyük bir sevinç vesilesi olduğuna dikkati çekmek isterim.
Kitap, Ankara'nın hiç değişmeyen kalbi olan kale içi hakkında biricik araştır-ma olarak dikkati çekmektedir. Ankara'da yaşayan veya bu şehri tanımak isteyen her insan için bu kitap ilk rehber olarak görülmelidir. Dünya 'nın doğu-dan ve batıdan gördüğüm her şehrinde üçüncü gün özlediğim, bu içimde yaşa-yan ve içinde beni yaşatan şehir hakkındaki bu kıymetli kitabı yazan muhterem hocam Ruşen Keleş üstadıma bir kere daha şükranlarımı arz ve kitabın Ankara sevenlerin dikkatine havalesine vesile olan yayınevini tebrik ederim.
Prof. Dr. Ali Birinci
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.