Yetişkin bir kadın ve yetişkin bir erkek… Beraber yaşama arzusu… Birlikte, bir ömür yaşama sözü… Bir imza karşılığında kazanılan sadakat, güven ve ortak gelecek…. Evlilik bağıyla bağlanma… Koca bir sisteme dâhil olma: Aile… Anneler, babalar, kardeşler ve çocuklar…
Yaşam döngüsünün dinamikleri: Beklentiler, sorumluluklar, roller ve hedefler, bilinen bir yolculuğun olağan yolcularıdır evlilik ilişkisinde… Hiç konuşulmayan, beklenmeyen ve asla başımıza gelmeyecek olan, aldatılmadır. Oysa aldatma olgusu, neredeyse herkesin başına gelebilecek bir yaşam olayıdır. Olumsuzdur… Mahremdir… Üstü kapatılır… Ortaya dökülürse ailede deprem olur… Eylemi yapanı da, eyleme maruz kalanı da, hatta eylemden haberi olmayanı da bir şekilde acıtır. "Sanki Acı Denizine Düştüm." cümlesi aldatılan kadınlardan birine ait.
Sekiz kadın aldatılma hikâyelerini ve hissettiklerini, onları yeniden acıtmasına rağmen cesaretle paylaştı bizimle… Bu kitapta mağdur kadınların aldatılma hikâyelerine yer verdik, bilimsel değerlendirmeleri, yaşamsal öykülerle birleştirdik. Belki de "Benim Eşim Yapmaz." düşüncesi bir uyarı bize… Her şey açık konuşulsun, yaralar sarılsın ve güvenle yola devam edilsin diye…
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.