“Ulan size ne, bırakın yakamı. Odun işte odun, kardeşim bildiğin odun. Gördüğün gibi, her yerde olan gibi, uzunu da var kısası da. Çam yarması da var gürgen kütüğü de, ehili de var yabanisi de, dallısı budaklısı da var, düzü de, incesi de var kalını da... Yeter artık, bırakın yakamı...”
Boşuna odun kafalı dememişler, “odun gibi adam” niye demişler şimdi anladım. Çevremizde ne çok “odun” var..!
“Babamın eli yanağıma hep tokat olarak değdi. Sevilmedim ki sevmesini bileyim. Anam, babam büyüklerine saygı diye beni sevemedi. Karımı bana zorla verdiler diye sevmedi. Gurbetin kızları hakir gördü sevmedi. Okulda öğretmen sevmedi, askerde çavuş dövdü. Anlayacağın hayatta sevilmedik be oğul! Bizimki de böyle bir hayat işte...”
Hikayelerde gerçek yaşanmışlıklar var. İsimler, yerler değiştirilmiş olsa da hepsi birebir yaşanmış olaylar. Bir de siz bakın, kendi gözlüğünüzle, duygularınızla süzgecinizden geçirin bakalım ne kadarı bildik, ne kadarı sizi ilgilendiriyor? Keyifli okumalar dileklerimizle…
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.