Vedalaşmanın ıstırabını ve bilinmeyenden duyulan korkuyu bir türlü çıkaramıyorum aklımdan. W.G. Sebald’in, 2001 yılında 57 yaşındayken geçirdiği bir trafik kazası sonucunda ölmeden önce yayımlanan son yapıtı Austerlitz, kendi kökenini keşfetmeye girişen akademik kariyer sahibi Jacques Austerlitz’in izini sürüyor. Vatanından, dilinden ve adından koparılan bir köksüzün, yersiz yurtsuzun öyküsünü anlatan Austerlitz, bir ebedî gezginin her uğrakta bıraktığı izleri adım adım takip eden bir anlatı. Borges, Calvino, Thomas Bernhard, Nabokov ve Kafka’yla aynı soydan sayılan Sebald, her yapıtında kendi dünyasını yaratmayı başaran bir yazar. Austerlitz de, gerçeği hayalle harmanlayan, tarihle bugünü çakıştıran, estetiği bir an olsun elden bırakmayan olağanüstü bir belgesel. Alman edebiyatının benzersiz yazarı Sebald, ülkesinin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki unutkanlığına meydan okuyor; geçmişin izlerini sürerek toplumun belleği olmayı üstleniyor. “Sebald’in son romanı, başyapıtı ve çağımızın en üstün sanat eserlerinden biri.”John Banville, The Guardian
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.