Fıkh-ı Ekber; Aliyyül-Kârî Şerhi (Büyük Boy, Ciltli) Çevirmen : Yunus Vehbi Yavuz Yazar : İmam-ı Azam Ebu Hanife
Hanefî mezhebinin kurucusu İmam-ı ve Acirc;zam'ın, ehl-i sünnet vel-cemaat inancını anlattığı Fıkh-ı Ekber adlı kitabının Aliyyül-Kârî şerhi dilimize hiçbir yorum katılmadan, sade ve akıcı bir dille Yunus Vehbi Yavuz tarafından çevrilmiştir. Eser, ehl-i sünnet yolunu sağlam şekilde yeni baştan öğrenmek isteyenler için başucu kitabı mahiyetindedir.
- Barkod - ISBN : 9789754540031
- Yayın Tarihi : 2016-06-15
- Yayın Dili : Türkçe
- Orjinal Adı : Fıkh-ı Ekber; Aliyyül-Kârî Şerhi (büyük boy, ciltli)
- Baskı Sayısı : 8. Baskı
- Sayfa Sayısı : 392
- Kapak : Ciltli
- Kağıt : 2. Hamur
- Boyut : 175 X 245
- Basım Yeri : İstanbul
ÖNSÖZ
İbadetlerin temeli sağlam inançlardır. Sağlam inanca dayanmayan iba-detlerin Allah katında hiçbir değeri yoktur. Allah kendilerinden razı olsun, Selef alimleri tâ İslâm’ m ilk devirlerinde Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’in üzerinde bulunduğu inanç yolunu tesbit etmişler ve bozuk inançları reddederek tertemiz ve sağlam bir inanç yolunu, Ehl-i Sünnet vel-Cemaat yolunu bizlere kadar intikal ettirmişlerdir.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’in, kurtulduğunu müj-delediği fırka bu Ehl-i Sünnet vel-cemaat inancına bağlı bulunan-lardır. İnanç bakımından Ehl-i Sünnet’in dışında kalanlara "bid‘at ehl-i" tâbiri kullanılır. Bid‘at ehlini bütünü ile kâfirlik, yahut sapıklık-la itham etmeğe Ehl-i Sünnet vel-cemaat inancı müsaade etmemekle beraber, Hz. Peygamber’in izinden yürüyebilmek, inanç sahalarında tehlikeli gediklerle karşılaşmamak ve imanı bir bütün halinde muhafaza edebilmek için bu bid‘at ehlinin inançlarından kendimizi korumak zorundayız.
Hanefî Mezhebi’nin kurucusu olan ve aynı zamanda bugünkü manada İslâm Fıkhı’nın da babası sayılan İmam ve Acirc;zam Hazretleri, Ehl-i Sünnet vel-cemaat inancının da ilk kurucusu olarak tanınmaktadır.
İmam ve Acirc;zam, fıkha intisap etmeden evvel bir müddet mesaisini bid‘at ehline karşı mücadele etmek, kelâma ait meselelerle meşgul ol-makla geçirmiş ve muarızlarını deha derecesindeki zekâsı, aklî muha-kemesi, kuvvetli mantığı ve cedelci üslûbu ile her yerde takip ederek reddetmiş, hatta bu sebeple İran ve Irak’ta bazı seyahatler tertip etmiş; Mûtezile, Hariciler ve Şiîlerle yaptığı münazaralarda onları susturmayı başarmıştır. Aynı zamanda devrinin dinsizlik propagandasını yaparak İslâm inançlarını sarsmak isteyen Dehrîlerle de münazara ederek kendilerini susturmuş ve müslümanların inançlarını sarsılmaktan kurtarmıştır. Bu münazaraları meşhurdur.
Başlangıcında inançların korunması için kelâm meseleleri ile meşgul olan İmam ve Acirc;zam Hazretleri tehlikeyi bertaraf ettikten son-ra Selef âlimlerinin ve Sahabe’nin yolundan yürümeye karar vermiş; onun bu bid‘at ehli ile mücadelesi yerini Hadis ve Fıkıh çalışmaları-na terk etmiştir. Böylece inançları sağlam temellere oturttuktan sonra İmam ve Acirc;zam, Fıkıh ve Hadîs ilmine yönelmiş, bu meşguliyetin devrinde ve devrini tâkip eden asırlardaki müslümanlar için zaruret derecesinde lüzumlu olduğuna inanarak kendine has üslûbu ile ve zengin kültürü ile çalışmalarına aralıksız devam etmiştir. Kendine has metodu ile hadislerin sağlamını zayıfından ayırmış ve buna "Hadis Fıkhı" adını vermiştir. Fıkıhta ise dünya çapında rey ve içtihad metodunu geniş çapta kullanarak kendinden sonrakilere içtihadın kapısını açmıştır. Bu sebeple kendisine "Fıkhın Babası" adı da verilmiştir. Eğer İmam ve Acirc;zam’ın açtığı bu çığırla ortaya koyduğu binlerce içtihadı olmasa müslümanlar nasıl davranacaklarını bilemezler, sapmaktan kurtulamazlardı. Onun en büyük eserleri açtığı bu çığır ile yetiştirdiği talebeleri ve kendinden sonra gelen müçtehitlere tesirleridir. O, kitap yazmakla meşgul olamamış, ancak bazı risalelerin yazarı olmakla bilinmektedir. O, bilgilerini ve içtihatlarını talebelerinin kafalarına yazmayı başarmış, böylece asırlardan beri ilmin canlı olarak yaşamasını sağlamıştır. Daha sonra talebeleri tarafından onun tüm içtihatları ve kendinden rivayet edilen bütün bilgiler kitaplara aktarılmıştır.
İmam ve Acirc;zam, gerek kendi yaşadığı devirde, gerekse kendinden sonraki devirlerde yaşayan Fıkıh âlimleri üzerinde büyük çapta tesir icra etmiş olup, Kitap ve Sünnet’te bulunmayan hükümler hakkında büyük bir cesaretle kendi reyini ortaya koyabilmiş, içtihad konusunda büyük bir çığır açmıştır. İmam ve Acirc;zam sadece olmuş olaylar hakkında değil olmamış, yahut olması ihtimal içinde bulunan ve asırlarca sonra lâzım olan meseleler hakkında da fikir yürüterek içtihâdda bulunmuştur. İslâm dünyası gücünü bu içtihatlardan almıştır. Günümüze kadar yaşamış bulunan İslâm devletlerinin güçlerini İmam ve Acirc;zam’m İlmî faaliyetlerine ve içtihadlarına borçlu bulunduklarını, fikrî yapılarını onun ictihadlarından aldıklarını söyleyebiliriz. Ve eğer İslâm dünyası bundan sonra da hukukî, İktisadî, İçtimaî ve İdarî sahalarda bir varlık gösterecekse, bunun tek şartının mazide olduğu gibi günümüz şartlarına göre o büyük önderin metodunun kullanılmasına, İlmî faaliyetlerinin devam ettirilmesine bağlı bulunduğunu kesinlikle söyleyebiliriz. Yine İmam ve Acirc;zam’ın düşünce tarihi açısından düşünce sisteminin gereğince araştırılmadığını, bugünün insanma gereği gibi tanıtılmadığını da burada kaydetmek isterim.
Burada yeri gelmişken önemli bir noktaya da değinmek istiyo-rum. Son zamanlarda maalesef İmam ve Acirc;zam’ın İlmî ve fikrî çalışmaları yanında onun kurduğu Ehl-i Sünnet yolu da büsbütün unutulmuş, inançlar bozulmuş, düşünceler sapmıştır. İşin en garibi dinî sahada yetki sahibi olmayan bazı kimseler, meslekleri askerlik, gazetecilik, idarecilik de olsa büyük önder İmam ve Acirc;zam’ın kurduğu Ehl-i Sünnet yolundan habersiz oldukları halde, onun inanç ve düşünce yoluna karşı bilerek veya bilmeyerek ihanette bulunuyorlar, kendilerini tanımadıkları bu yolun yani Ehl-i Sünnet yolunun himayecisi, kurtarıcısı ve idarecisi sanıyorlar; İmam ve Acirc;zam’ın düşünceleri yerine kendi kafalarındaki düşünceleri Ehl-i Sünnet inancı olarak takdim ediyorlar; üstelik bu düşüncelerine itiraz eden Teri küfürle, sapıklıkla ve türlü kulplar takarak itham ediyorlar; dolayısıyla Ehl-i Sünnet’i inhisarları altına almak istiyorlar. Böylece bu temiz inanç yolunu da bir ticaret metaı haline getirip istismara kalkışıyorlar. Fakat bunu yapmalarına asla müsaade edilmeyecektir.
İşte elinizdeki bu kitap, İmam ve Acirc;zam Hazretleri’nin "Fıkh-ı Ekber" adlı kitabının şerhidir. Nâ ehillerin kendilerini kurtarıcı ilân ettiği devrimizde Ehl-i Sünnet vel-cemaat inancını yeni baştan öğrenmek istiyenler için büyük bir kaynak teşkil ediyor. Bu kitap istismarcılara, tefrikacılara ve kendini bilmezlere haddini bildirecektir.
"Fıkh-ı Ekber"in metni ( ) içindeki siyah yazılardır. Bu yazılar konuların başında bulunmaktadır. Kitabı değerli ilim adamı Aliyyü’l-Kârî; İmam ve Acirc;zam’ın "el-Vasıyye" adlı kitabı ile diğer kitaplarda bulunan İmam ve Acirc;zam’a ait düşünceleri bir araya getirerek ve Razî, Taftazanî, Konevî gibi Ehl-i Sünnet’çe tanınmış âlimlerin fikirlerinden de istifade ederek şerh etmiştir.
Tercümede elden geldiği kadar sade bir dil kullanmaya çalıştım. Şârihin söyledikleri dışında kendimden bir ilâvede bulunmadım. An-cak âyetlerin numaralan ile hadislerin kaynaklarını bularak dipnotlar halinde gösterdim.
Aliyyü’l-Kârî, kitabın sonunda inanç esaslanna ilâve edilen diğer görüşleri de zikretmiş ve küfür sözleri ile ilgili bütün fetvalan bir araya getirerek bugün müslümanlar için inanç bakımından tehlike arzeden söz, düşünce ve davranışları kaynaklanndan naklederek bir araya getirmiştir.
İtikatların korunması bir ölçüde ahlâkî diyebileceğimiz bu esas-lara da bağlı bulunmaktadır. Ahlakın inançlarla ilgisini bu bölümü okuduktan sonra daha güzel anlamak mümkün olacaktır. Günümüzde bunun misallerini bol miktarda bulabiliriz. Maksadımız müslüman kardeşlerimize faydalı olmak, hem ahlâkî bakımdan, hem de inanç yönünden sağlam bir yol tutup müslümanların birlik ve beraberliğini devam ettirmek, tefrikaya meydan vermemek, müslümanları ayırmak isteyenleri uyarmaktır.
İlmî değeri çok büyük olan bu inanç kitabını Ehl-i Sünnet yolunu sağlam olarak yeni baştan öğrenmek isteyenlere faydalı olması, kısır çekişmelerin, tefrikacılık ve istismarcılığın kapısına kilit vurması ümidi ile okuyuculara takdim eder, bizleri Ehl-i Sünnet vel-cemaat inancından ayırmamasını Yüce Allah’ın katından niyaz ederim. 12.4.1978.
Y. Vehbi Yavuz Muradiye - Bursa
İÇİNDEKİLER
Önsöz XI
îmam ve Acirc;zam’ın Hayatından Bir Özetleme XV
I- Doğumu ve Yetişmesi XV
II- Nesebi XV
III- İlme İntisab Etmesi XV
IV- Hocaları XVII
V- Fıkıh İlminde Temayüzü XVIII
VI- Ebû Hanîfe’ye Övgü Söyleyenler XIX
VII- Akaidde Mezhebi XIX
VIII- Hazırcevaplılığı XX
IX- Keremi, Ahlâkı, Zühd ve Takvası XXIII
X- Kadılıktan Kaçınması XXV
XI- Hapsedilmesi ve Vefatı XXVI
Giriş 1
Selef’in Kelâm İlmine Karşı Çıkmalarının Sebepleri 6
Netice 7
İman Esasları 13
Allah’a İman 13
Tevhidin Esasları 13
Tevhidin Çeşitleri 14
Tevhidden Bahseden ve Acirc;yetler 15
Meleklere İman 20
Kitaplara İman 21
Peygamberlere İman 21
Öldükten Sonra Dirilmeye İman 21
Kadere İman 24
Öldükten Sonra Hesap Gününe İman 24
Allah’ın Birliği 25
Burhan-ı Temânü 26
Allah’ın Eşsizliği 27
Zatî ve Fiîlî Sıfatlar 29
Zatî Sıfatlar 30
Allah’ın Konuşması Nasıl Olur? 33
Görme ve İşitme Sıfatları 35
İrade 35
Fiîlî Sıfatlar 39
Sıfatların İsimlendirilmesi 39
Allah’ın İsim ve Sıfatları 44
Bütün Sıfatlar Ezelîdir 45
Allah’ın Sıfatları Yaratılmış Değildir 46
Kur’ân-ı Kerm Allah Kelâmıdır, Yaratılmış Değildir 46
Kur’ân’daki Kıssalar Allah Kelâmıdır 51
Kur’ân’da Geçen Yaratıklara Ait Sözler Yaratılmıştır 52
Musa (A.S.)’ m Allah ile Konuşması 53
Hiçbir Varlık Allah’a Benzemez 55
Allah’ın Sıfatları Kullar Gibi Vasıtalı Değildir 57
Kelâm Meselesindeki Görüşler 59
Allah Teâlâ Bir Şeydir 65
Allah Teâlâ Cisimsiz Cevhersiz Var Olan Bir Şeydir 66
Allah Teâlâ Sınırlı Değildir ve bdquo; 67
El-Yüz Gibi Sıfatlar Allah’ın Keyfiyetsiz Sıfatlarıdır 68
Müteşabih ve Acirc;yetler Tevil Edilemez 70
Allah Her Şeyi Yoktan Var Etmiştir 73
Allah Ezelde Her Şeyi Bilendir 74
Her Seyî Takdir Eden Yüce Allah’tır 74
Hayır ve Şer Allah’ın Takdiri ile Var Olur 75
Allah Her Şeyi Önceden Yazı ile Yaratır 77
Kaza ile Kader Allah’ın Sıfatlarıdır 77
Kulun İşi Kendi İradesi ile Meydana Gelir 79
Kader Hakkındaki Münakaşalar 82
Allah Teâlâ Her Şeyi Olduğu Gibi Bilir 85
Küfür de İman da Kulun Kendi Kazancıdır 86
ve Acirc;dem (A.S.)’m Zürriyetinin Yaratılması 87
Allah’a Verilen Ezelî Sözü Bozmak 88
Allah Kulları Küfre Zorlamaz 91
Kul İşinin Yaratıcısı Değildir 92
Allah Kötülüğü de İyiliği de Murad Eder 98
Peygamberler Masumdur 104
Bazı Peygamberler Kusur İşlemiştir 106
Hz. Peygamber’in Vasıfları 111
Hz. Peygamber Büyük-Küçük Hiçbir Günah İşlememiştir 113
Hz. Peygamber’den Sonra İnsanların En Faziletlisi 114
Hz. Peygamber’in Ebû Bekir’i Yazılı Bir Ahit ile Halife Nasb
Etmekten Vazgeçmesi 114
Hz. Ömer’in Fazileti 116
Hz. Osman’ın Fazileti 117
Hz. Ali’nin Fazileti 117
Dört Halife Gerçek Halifedir 119
Sahabileri Hayırla Anmak 121
Büyük Günah İşlemekle Mümin Kâfir Olmaz 122
Günahkar Kimse de Gerçek Mümindir 122
Mûtezile’nin Ehl-i Sünnet’ten Ayrılması 122
Mestler Üzerine Mesh Etmek 126
Fâsıkın Arkasında Namaz Kılmak 127
İmanla Ölen Cehennem’de Ebedî Kalmayacaktır 129
Müminin Ameli Zayi Olmaz 130
Peygamberlerde Mûcize 133
Velilerin Kerametleri 133
Kâfirlerde Görülen Hârikalar, Mûcize Değildir 136
Kâfirlerin Elindeki Hârikalar İsyan ve Küfürlerini Artırır 137
Allah Ezelde Yaratıcı Ve Rızık Verendir 139
Allah’ı Görmek 140
Rüyada Allah’ı Görmek 142
Yok Olan Bir şey midir? 143
İmanın Kısımları 145
İman Artmaz - Eksilmez 148
Müminlerin İmanda Eşitliği 151
İslam’ın Hakikati 153
Dinin Hakikati 153
Allah’ı Tanımak 154
Allah’a Hakkıyla Kulluk Etmek 156
Müminlerin Eşitliği 157
Allah Fazlı ile İhsan Eder Adaleti ile Ceza Verir 160
Peygamberlerin Şefaati 161
Amellerin Tartılması 162
Kıyamet’te Hasımlaşma 166
Havz-ı Kevser Haktır 167
Cennet ve Cehennem Hayatının Ebedîliği 172
Allah’ın Hidayet Vermesi ve Saptırması 173
Kabirde Soru Sorulması 174
Kabir Azabı ve Ruhların İadesi 175
Allah’ın Sıfatlarını Farsça Söylemek 182
Allah’a Yakınlık-Uzaklık Keyfiyetsizdir 182
Kur’ân-ı Kerim Mushaflarda Yazılı Olan Allah Kelâmıdır 184
Peygamberlerin İman Üzerinde Öldüğü Kesindir 187
Ebû Tâlib’in Kâfir Olarak Ölmesi 188
Hz. Peygamberin Çocukları 189
Hz. Peygamberin Hanımları 192
İnançtaki Şüpheleri Gidermek 192
Mirâc’a İnanmak t 193
Deccal, Ye’cüc-Me’cüc’ün Çıkması ve
Hz. İsa (a.s.)’ın İnmesi 194
Mirâç ve Allah’a Mekân İsnadı 198
Hz. Peygamber’den Sonra En Üstün Peygamber 201
Meleklerin İnsanlardan Üstünlüğü 206
Sahabe’nin En Üstünü 208
Müçtehitlerin Üstünü 209
Kadınların Üstünü 210
Sahabe Çocuklarının Üstünlüğü 212
Hiçbir Veli, Peygamber Derecesine Ulaşamaz 213
Kuldan Hiçbir Suretle Teklifler Düşmez 214
Naslar Zâhirî Manalarına Alınır 215
Allah’ı Görmek Hakkındaki İhtilâflar 216
Rüyada Allah’ı Görmek 218
Öldürülen Eceli ile Ölür 219
Ruh Yaratılmıştır 222
Rızkın Taksimi 223
Kul İçin Yararlı Olanı Yapnjak Allah Üzerine Gerekli Değildir. 224
Haram da Rızıktır 224
Allah Vaadinden Dönmez, Vaidinden Dönebilir 227
Küçük Günahlardan Dolayı Azap Caizdir 227
Ölüler İçin Yapılan İyilikler Onlara Fayda Verir 229
Kâfirlerin Duaları Kabul Değildir 234
Cinlerin Kâfirleri İçin Cehennem Azabı Vardır 235
Şeytanların İnsanlar Üzerindeki Tasarrufu 236
Müctehid Hata da İsabet de Edebilir 237
İman Artma Ve Eksilme Kabul Etmez 239
İman ile İslam Birdir 242
Allah’ı Akıl ile Bulmak Herkese Farzdır 245
Allah Teâlâ Zulme Gücü Yetmekle Vasıflanmaz 246
İmanda İtibar Sonucadır 250
Allah, Kula Gücünün Yetmediğini Teklif Etmez 252
Taklitçinin İmanı Sahihtir 255
Sihir ve Nazar Haktır 259
Allah’ın Rahmetinden Ümit Kesmek Küfürdür 261
Kâhinlerin Haberlerine İnanmak 261
Kur’ân, Söz ve Manaya Birlikte Verilen İsimdir 266
Kötülüğü Helal Kabul Etmek 266
Kıble Ehline Kâfir Denmez 270
Tevbeleri Kabul Etmek Allah’ın Bir Lütfudur 272
Dedikodu ve İftiranın Tevbesi 279
Bütün Günahlardan Tevbe Etmek 281
İstikamet Kerametten Üstündür 283
Kıble Ehlinin Tekfiri Caiz Değildir 283
Kendi İsteği ile Küfür Kelimesini Söylemek Küfürdür 284
Hz. Ebû Bekir’in Hilafetini ve Sahabiliğini İnkâr 284
Dinden Dönmenin Hükmü 285
Bîd’atçılar Birbirine Kâfir Derler 285
Mürted Kişiye İslam’ın Arzedilmesi 287
Küfrü Gerektiren Düşünceyi Akla Getirmek 288
Hadisleri İnkâr Etmek 289
Zorla Hz. Peygamber’e Sövmek 290
Kıraat ve Namazla İlgili Küfür Sözleri 291
Kur’ân Okumakla Alay Etmek 292
Kur’ân’ın Sözlerini Kendi Sözü ile Karıştırmak 292
Kur’ân’dan Ücret Alma ile İlgili Sözler 294
Haram İşlerken Bismillah Demek 294
Namazla İlgili Küfür Sözleri 295
Farzları İnkâr Etmekle İlgili Sözler 297
Abdestsiz Olarak Kıbleye Yönelmek 297
İlim ve ve Acirc;limler Hakkındaki Küfür Sözleri 298
Kıyafetle İlgili Sözler 299
Kur’ân Öğretenlerle, Vaizlerle ve İlim Meclisi ile Alay Etmek 299
Boşanma ve ve Acirc;limlere Hakaretle İlgili Sözler 300
Allah’ın Rahmetinden Ümit Kesmekle İlgili Sözler 301
Şeriat’la İlgili Küfür Sözleri 302
Açık ve Kapalı Küfür Sözleri 303
Minhacu’l-Mûsallin Adlı Kitaptan Bazı Meseleler....,, 319
Hastalık, Ölüm ve Kıyametle İlgili Küfür Sözleri 321
Kıyamet, Cennet ve Cehennem Te İlgili Küfür Sözleri 322
Kişi, Yer ve İsimler Dizini 325