Vaaz ve hutbelerin hazırlanması ve sunulmasında faydalanılan iki temel kaynak hiç şüphesiz Kur’ân-ı Kerim’in âyetleri ve Hz. Muhammed’in hadisleridir. Ancak hemen her vaaz ve hutbede mutlaka konuyla ilgili âyet ve hadislerin zikredilmesi gerektiği düşüncesi bazen konuyla ilgisi olmayan bir âyetin veya hadisin bağlamından koparılarak konuyla ilgiliymiş gibi gösterilmesine, sonuç olarak da belki farkında olmadan âyetlerin ve hadislerin yanlış anlaşılmasına ve yorumlanmasına sebep olabilmektedir. Günümüzde özellikle Cuma hutbelerinde, anlatılan her konuyu bir âyet ve bir hadisle destekleme eğilimi, konuyla hiç alakası olmayan ama içinde konuyu çağrıştıracak kelimeler geçmesi sebebiyle alıntılanan âyetler eşliğinde irad edilen vaaz örneklerine sıkça rastlanmaktadır. Hâlbuki Hz. Peygamber’in hutbelerini incelediğimizde onun her hutbesinde âyet okuma gibi bir uygulamasının olmadığını görmekteyiz. Vaaz ve hutbelerde sırf bizim konumuzla ilgili bir kelime geçiyor diye Kur’ân’ın âyetlerini bağlamlarından koparmak suretiyle almak ve bunlar üzerinden sübjektif yorumlar yapmak Allah’ın söylemediği bir şeyi O’na söyletmiş olmak gibi mesuliyeti büyük bir soruna yol açmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.