Tarih süreci içerisinde meydana gelen olaylar hiçbir şekilde tesadüfi olarak vuku bulmamıştır. Ortaya çıkan her vakanın mutlak surette bir tarihsel zemini, zamanı, gelişim süreci ve alt yapısı mevcuttur. Adlandırma; canlı ve cansız olan varlıkları anlatmaya, ifade etmeye, onu diğerinden ayırmaya yarayan bir eylemdir. İnsanoğlu yaratıldığından beri daha doğrusu insan, yeryüzüyle tanıştığından beri hep bir adlandırma eylemi içerisinde olmuştur. Gerçi ilahi kaynaklara göre ilk insana bütün eşyanın ismi öğretilmişti (Bakara Süresi …); ama sonuç itibariyle durağan olmayan yaşamla birlikte hep yeni yeni adlandırma ihtiyacı ortaya çıkmıştır.”
“İsmini kaybeden cisim, özünü de kaybeder.” Diyerek toponiminin önemini vurgulayan Platon, toponimi ilmine önem veren ilk şahsiyettir. Platon, cismin özü derken, cismin taşıdığı ilk anlamı, cismin ilk şeklini ifade etmektedir. Verilen bu cisimler mutlaka manada bir edebi vesika veya tarihi kaynak niteliğindedir.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.