Beklemek ne zor işmiş böyle… Doğru olan şey yolculuklara çıkmak sanırım… Bense nereye varacağını kestiremediğim bir labirentin daracık kıvrımlarında dolanıp duruyordum. Yapmaya çalıştığım iğneyle kuyu kazmak bir bakıma. Dalga dalga vurarak içimi sızlatan acısıyla fark ediyordum bunu...
Mızıkadan başka aileme dair ne bir anı ne bir isim ne de ses vardı kulağımda. Onlar kadar yalan olmadan, bir tek çakıl taşı bile olsa bulsaydım da dokunsaydım hiç olmazsa…
Saattin aynadaki yansımasından başlayıp gölgelerime sesler yüklemeyi düşünüyordum. İlk kelimem için kadranı en başa aldım. Böyle başlarsam yelkovanla akrebi de cümleme yerleştirebileceğimi geçirdim aklımdan.
Artık söyleyecek tek bir sözüm kalmamıştı, sustum…
Uzun zamandır içine de susan biriydim zaten.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.