Hastaneye bir gün daha geç getirilseydi, hiç yaşama şansı yoktu. Öyle olsa da ruhundaki ıstırap bedenindekinden fazlaydı. Sanki kurşunlar vücuduna değil de ruhuna saplanmış gibiydi. Zeki sınırsız bir acıyla kıvranıyor, ruhunda açılan yaraların onu hala nasıl hayatta bıraktığına şaşıyordu. Belki bir gün her şey geçer, her şey değişir ve bedenini yaralayanları affedebilirdi ama ruhunun katillerini asla affetmeyecekti. Terler içinde uyanarak, “Beni öldürdüler.” dedi. Ardından güçlükle nefes alıp ekledi: “Yetmedi, tekrar hayat verip bu kez de ruhumu öldürdüler. Yetmedi, tekrar hayat verip önce ruhumu sonra bedenimi öldürdüler. Şimdi uyandım, ancak ruhum uyuyor. Sadece nefes alıyorum, yaşamıyorum. Ruhumu öldürdüler.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.