Şâirler (var ya); onlara da sapıtanlar iyice tâbi olur. (Sana uyanların ise dalâletle hiçbir alâkası yoktur, çünkü sen şâir değilsin). Ancak (şâirlerden) o kimseler müstesnâ(dır) ki; onlar (Kur’ân’a ve o Rasûl’e) îmân etmiştirler, (namaz, oruç, hac ve zekât gibi) sâlih ameller de işlemiştirler. Ayrıca Allâh’ı çokça zikret(meyi şiir söylemeye tercih et)miştirler (şiir söylediklerinde ise İslâm’ı yüceltme uğrunda çaba harcamıştırlar) ve (kötülemeyi kendileri başlatmayıp, kâfirler tarafından hicvedilerek) zulme uğratılmalarının ardından (misliyle mukabelede bulunarak) intikam almıştırlar.” (eş-Şu‘arâ Sûresi:224, 227’den) buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya hamd-ü senâlardan sonra Abdullâh ibnü Ömer (Radıyallâhu Anhümâ)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfinde: “Bâzı beyanlar gerçekten büyüleyicidir, bâzı şiirler de elbette çok hikmetlidir.” (Ebû Dâvûd, es-Sünen, el-Edeb:94, rakam:5011, 7/358) buyuran Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)e ve söyledikleri şiirlerle onu müdâfaa eden âl-i ashâbına, dünyâ kurulduğundan kıyâmet kopuncaya dek söylenmiş ve söylenecek tüm manzûmeler ve şiirler adedince salât-ü selâmlar olsun!
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.