İşgalden önce Nur’un yaşadığı şehir türlü zenginliklerle doludur; rengârenk Mısır Çarşısı, İstanbul Boğazı'nın kara sularına yansıyan safran günbatımları, yazın tatlı esintisiyle kendini belli eden incir ağaçlarının kokusu... Bir de ne zaman karşı kıyıya baksa çocukluk hatıralarının zihninde canlandığı beyaz konak...Artık Nur, savaşın gölgesinde esir düşmüş bu şehirde korkunç bir sırrı taşıyan küçük bir çocuğun hayatını korumaya adamıştır kendini.Yaptığı işlemeleri satarak ailesini geçindirmek için sokaklarda dolaşırken şehri dolduran Müttefik askerlerinin bakışlarından kaçınmaya çalışır. Bu şehirde artık önemli olan hayatta kalmaktır.Nur, İngiliz Ordusu’ndan Doktor George Monroe ile şans eseri tanıştığında, ondan nefret etmekten başka bir şey gelmez genç kadının elinden. Ancak düşmanlıkla dostluk arasındaki o ince çizgi zamanla silikleşir...Nur ve gözetimini üstlendiği çocuk tehlikeye düşmek üzeredir. Genç kadın kalbinin sesine rağmen o tehlikeli sulara dalıp aşk denizine düşmemesi gerektiğinin farkındadır...
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.