Gizli İhtilal Komitesi kurup başına geçtiği 1950’li yılların ortalarından beri ülkedeki siyasi ortamdan memnun olmayan, ihtilal yaparak askerlerin yönetime el koymasından yana olan Talat Aydemir, 1958’e kadar örgütünü geliştirmeye ve taraftar sayısını hızla artırmaya büyük önem vermiştir.
"Dokuz Subay Olayı"nın açığa çıkması sonrası 1959 yılı içerisinde kendisi için ihtilal faaliyetlerine aktif olarak katılma imkânı kalmadığını düşünen Talat Aydemir, bir yıl süreli Kore görevi ile yurt dışına çıkmış ve ihtilal faaliyetlerinden tamamen kopmuştu. 1960 yılı Nisan ve Mayıs aylarında siyasi gelişmeler ülkeyi hızla bir askeri müdahalenin eşiğine getirmiş ve bunun sonucunda 27 Mayıs Askeri Darbesi gerçekleşmiş, askerler DP iktidarını devirip ülke yönetimine el koymuştu.
Talat Aydemir, 1956 yılından beri ihtilal fikrini benimsemiş, komite oluşturmuş, komitenin geliştirilmesi ve taraftar sayısının artırılması için yoğun bir emek ve mesai harcamış bir kişi olmasına rağmen, 27 Mayıs müdahalesi içinde yer alamamış ve darbe sonrası oluşturulan ve ülke yönetimini doğrudan ele alan MBK içine alınmamıştı.
Kore görevini tamamlayıp yurda döndükten kısa bir süre sonra Kara Harp Okulu Komutanlığı görevine getirilen Talat Aydemir, bu çok prestijli görevin sağladığı imkanları da kullanarak MBK`ya karşı kurulan Silahlı Kuvvetler Birliği içerisinde önemli görevler üstlenmiş ve liderliğini kısa sürede kabul ettirmişti. 15 Ekim 1961 seçimleri sonucunu beğenmeyen ve meclisin açılışı öncesi yeni bir askeri müdahaleyi öngören "21 Ekim Protokolü"nün yürürlüğe girememesini içine sindiremeyen Talat Aydemir, yeni bir askeri müdahaleyi öngören "9 Şubat Protokolü"nün de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay`ın engellemesi ile karşılaşmış ve görevden alınıp şark görevine sürülmek istenmesi üzerine 22 Şubat 1962`de Harp Okulu`na alarm vererek birinci ihtilal teşebbüsünde bulunmuştur.
Başarısız 22 Şubat darbe girişiminin ardından emekliye sevk edilen Talat Aydemir, herhangi bir takibata uğramamış ve çıkarılan af kanunu ile serbestçe hareket edebilmiştir. Kısa sürede etrafında kendisi gibi emekliye sevk edilmiş subayları toplamış ve yeni bir ihtilalin hazırlıklarına girişmiştir.
20-21 Mayıs 1963 İkinci Darbe girişimi sonucu tutuklanmış, yargılanmış ve kader arkadaşı Fethi Gürcan ile birlikte idama mahkûm edilmiş ve 5 Temmuz 1964 günü sabaha karşı idam edilmiştir.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.