Dünya’yı derinden kavramanın ve ona göre yaşamanın yollarını keşfetmemiz gerekmektedir. Gönüllü yalnızlık bu patika yollardan biridir. Günümüzde Nietzsche’yi anarak Tanrı-Yazar’ın öldüğünü ilan edebiliriz. Bu durum sanat alanında bize yeni oluş imkânlarını açan, farklı estetik deneyimleri yaşamamızı ve yaratmamızı sağlayan minör – oluşlar devrini açığa çıkarmaktadır. Büyük isimlere, anlatılara karşı yeni oluşların, tekilliklerin tarihini keşfedilmek üzere önümüze sunmaktadır; bir anlamda yalnızlıkların tarihini de…
Özellikle günümüzde bir entelektüel René Girard’ın betimlemesiyle: “Her türlü metne şiddet uygulamalıdır.” Etik – estetik içerikli bir Kritik geliştirmek, çağın ethosunda en acil görevlerden biridir. Sanatçı – okur gerçekliğin basıncında, yeni direnme odaklarını keşfedecek patika yollarda bütün engellere, yalnızlığa rağmen sabır ve azimle ilerlemelidir. Bu yolculukta keşfedilecek olan, insanlığın binlerce yıllık kültürel- düşünsel hazinesine katkı yapacaktır. Özgürlüğe götürecek patika yolları keşfetmek işte bu oluş halinde okur – sanatçıların kudreti dahilindedir. Bu patika yol aynı zamanda gönüllü yalnızlığın da yoludur. Gönüllü yalnızlık, bu düşüncede olanlar için hiç bitmeyecek, her daim kendimizi keşfedeceğimiz bir okuldur…
Bu yolculuğa katkı yapanlara, yalnızlığın ateşten çebmberinden geçmesine rağmen dünyayı güzelleştirmeye çalışanlara derin sevgiyle… Yalnızlığın Doruklarında, bu yolculuğa mütevazi bir katkı, bu alanda bir arayış ve sorgulama kitabıdır.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.