İstanbul’da, Beyoğlu’nda, Balık Pazarı’nda bir ciğercinin oğlu ile bir meyhanecinin kızı idi onlar. Karşılıklı dükkânlarda çalışıyorlardı, babaları da yıllardır aynı sokağın esnafı... İki gencin birbirlerini görüp âşık olması, güzel bir hikâyenin başlangıcı olabilir, her şey mutlu mesut ilerleyebilirdi...
Biri Türk biri Rum olmasaydı... Sene, 1970 olmasaydı...
Zamanın ruhunun kıydığı sevdalardan birine dönüşmek üzereydi Angeliki ile Mehmet’in aşkı...
Önce gizlemeyi denediler, sonra şarkılarla beslediler hasretlerini...
Ama bir gün... O büyük yangının kıvılcımı düştü aralarına, hayallerinin dekoru paramparça olana dek de bırakmadı peşlerini.
Bazı aşkları bitirmeye çalışır herkes, neden olduğunu bile bilmeden, sırf öyle olması gerektiğini öğrendikleri için... Bir tek âşıklar savunur bunun karşı konulamaz bir his olduğunu. Sonra bir ağızdan söylerler o şarkıyı...
“Bu böyle yarım kalmayacak...”
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.