Muzaffer, “Durun polis, açmayın!” diye gür sesiyle bağırıyor, bir taraftan da koşmaya devam ediyorlardı. Bir anda köprünün birbirinden ayrılmaya başlayan hareket hâlindeki kapakları durdu. Acil bir durum olduğunu anlayan görevliler, köprünün açılışını durdurmuşlardı durdurmasına ama iki yaka arasındaki kapaklar arasında neredeyse bir buçuk metre aralık kalmış, boşluk olmuştu.Üçü birden o hızla hiç tereddüt etmeden uçarak karşıya atladılar. “Beyim, halicin üstünden uçtuk!” diye bağırıyordu Selim, o heyecanla. Nefes nefese kalmışlardı, Karaköy’e ayak basar basmaz üçü de elleri dizlerinde yere eğilmişler soluk soluğa nefes alıyorlardı.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.