Elif henüz evlenemeyecek kadar küçüktü, regl dahi olmamıştı. O daha on iki yaşında küçük bir kız çocuğuydu, regl nedir bilmiyordu. Bu konuda hiçbir tecrübesi de yoktu.Ama artık o sözde evli biriydi. Büyük sorumlulukları vardı. Tarla, ev işleri, koyun, kuzu, ahır temizleme işleri neredeyse çoğu işler Elif’in omuzlarına mı yüklenecekti? Belki de boğaz tokluğuna çalıştırılacak bir köleydi acaba öyle mi olacaktı?Elif’in anne ve babasının acısı daha dinmemişti ki üstüne üstelik malları yakınları tarafından paylaşıldıktan sonra onu başından defetmişlerdi. Evlerini dahi satıp aralarında pay ettiler.Yataklarını, yorganlarını ve evin içindeki tüm eşyalar ne var ne yok aç kurtlar gibi tümünü paylaştılar.Elif kaderinden habersiz bir eşek karşılığında, yeni evine yerleştirildi. Neden oradaydı, evlilik nedir, koca nedir, hiçbir fikri yoktu. Onun hayran olduğu tek erkek, babasıydı. Annesi babasına kocam derdi. “Yoksa tüm kocalar babam gibi şefkatli mi?” diye düşünüyordu.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.