Başkaları tarafından kabul edildiğini hissetmek neredeyse evrensel bir insan arzusudur. Ne de olsa akranlarımıza uyum sağlamanın, güven ve saygı duymanın başarı ölçütü olduğu gruplarda hayata tutunabilmek için onlara yönelik aidiyet duygusu taşırız. Ait olma ihtiyacı DNA`mızda var.Ancak bazen aidiyet ihtiyacı doğamız gereği ön plana çıkar ve başkalarının bizim hakkımızda düşündükleri, bizim kendimiz hakkında düşündüklerimizden daha fazla önemli olur.
Romalı Stoacı Filozof Marcus Aurelius`un neredeyse iki bin yıl önce gözlemlediği gibi ister arkadaş, ister yabancı, ister düşman olsunlar, "Hepimiz kendimizi diğer insanlardan daha çok seviyoruz ama onların fikirlerine kendi düşüncelerimizden daha çok önem veriyoruz."
Bazen ait olma ve başkaları tarafından sevilme ihtiyacımız devreye girer ve başkalarının bizim hakkımızda düşündükleri, bizim kendimiz hakkında düşündüklerimizden ve hissettiklerimizden daha önemli hâle gelir.
Başkalarının bizi sevmesini ve bize saygı duymasını istemek insanî bir duygudur. Ancak başkalarının bizim hakkımızdaki düşüncelerini çok fazla kafaya takıp onların düşüncelerini hayatımızın merkezine koyarsak ve o düşüncelere göre hayatımızı yaşarsak bu düşünceler, sağlıklı ve mutlu bir hayatın önündeki en büyük engellerdir.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.