Dünün Dünyası, Zweig’ın ve aslında tüm insanlığın kaybettiği Avrupa’ya bir ağıt, bir tür kültür tarihi, bir dönemin biyografisi…
Dünün Dünyası Stefan Zweig’ın otobiyografisi: Zweig içinde doğup yetiştiği Habsburg İmparatorluğu’nun çöküşünü, Birinci Dünya Savaşı’na kadar her bakımdan coşku dolu olan Avrupa’yı, savaştan sonra Avrupa’nın bütün düzeninin altüst oluşunu, Hitler’in usul usul ama göz göre göre Avrupa’yı esir alışını, dostların birbirine düşman oluşunu içten, trajik, melankolik ve hasret dolu bir bakışla anlatıyor. Zweig, Avrupa’yı kültürel-sosyal hayat, ahlâki ortam, savaş ve siyaset üzerinden ele almakla kalmıyor çarpıcı Rusya seyahatine, Amerika ve Güney Amerika izlenimlerine de yer veriyor. Üstelik Rilke, Joyce, Rolland, Freud, Rodin, Gorki, Rathenau, Verhaeren gibi birçok arkadaşına dair ilginç bilgiler ve gözlemler de sunarak.
“Dünya vatandaşı” Zweig’dan değişen, dönüşen, başkalaşan, o inandığı, kendi Avrupası olmaktan çıkan Avrupa’ya renkli ve bir o kadar da hüzünlü bir tanıklık, bir tür kuşaklar arası köprü…
“Dünün Dünyası’nı okuduğunuzda, Zweig’ın hayatına yaptığı yatırımlara dair her şeyi görüyorsunuz; güvenlik dünyası demeyi tercih ettiği bu dünyanın, kendisi için çok şey ifade eden, gittikçe daha rafine ve özgür hale gelen bu hayatın bir anda geride iz bırakmadan yok edildiğini de.”
Wes Anderson
(Tanıtım Bülteninden)