“Hiç böylesini görmemişsinizdir Zamir Bey. Anlamı ilk anda akla gelmeyecek kelimelerle saldırıyorlar. Karşınıza çıkabilirler. Söyledikleri manyetik etkiye benzer bir etki yaratır. Bir: Size anlamı ilk anda aklınıza gelmeyecek bir kelime söyleyip yavaşlamanıza neden olurlar. İki: Anlamını söyleyemezseniz yavaşlattıktan sonra istediklerini yaptırabilirler. Bu şekilde kalmış, konuşamayan çok kişiyle karşılaştık. Kelimenin açıklamasını bulamadan kurtulamıyorlardı.”
Değerli öğretmen Fasıla Sineçeken’in Türkçe neferi olarak yetiştirdiği biricik oğlu Zamir, Dil Kurumuna, bir süredir kendisinden hiçbir iz bulunamayan Çedik Dağcıoğlu’nun yerine atanır. İstanbul’dan Anadolu’nun kalbine uzanan Zamir’in yolu, efsunlu mendillerin ışığıyla aydınlanır fakat bu kadim topraklarda saklı kalmış atasözlerini gün yüzüne kavuşturmayı en az Zamir kadar isteyen biri daha vardır, o da Talil’dir. Türkçenin korunması için kelimeleri bir kılıç gibi kullanan kahramanımız, dilin yozlaşmasını zararlı görmeyen bu düşmanına karşı savaşı kazanabilecek midir?
Zamir ve Mendildeki Atasözleri; Türkçe dil yapısına ve kelimelerin kökenine dair kazandırdığı bilgilerle, merak uyandıran kurgusuyla ve günceli ele alan detaylarıyla gençler kadar yetişkinleri de okuyucusu olmaya davet ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.