Rüyalara inanır mısınız? Peki, reenkarnasyon ya da doğaüstü bir yaşama? Ben de inanmazdım. Ta ki yaşadığım hayattan tat almadığımı anlayıp rüyalarımı takıntı haline getirene kadar. O rüyalar beni başka bir ülkeye, başka bir yaşama yönlendirdiğinde ilk yaptığım şey güvenli sığınağım olarak kabul ettiğim evime kaçmak oldu. Hayatıma kaldığı yerden devam edebilirdim ama yapmadım. İnandığım ya da hissettiğim bir aşk uğruna o ülkeye geri döndüm. Bulduğum şey asla bulabileceğimi tahmin etmediğim bir şeydi.
Hayatımın aşkı, uğruna dünyaya tekrar geldiğim bir vampir ve en yakın dostum da bir cadı oldu. Böyle direkt söyleyince çok inandırıcı gelmediğinin farkındayım. Muhtemelen ben de inanmazdım. Gerçi niyetim sizi ikna etmek değil. Sadece başımdan geçenleri yüksek sesle paylaşmak. İşte ben o aşk uğruna büyülere katıldım, tarihi bir kaleden gizli bir parşömeni çaldım, ülkeler, şehirler dolandım, bir vampirden, bir cadıdan daha kötü varlıklar olduğunu keşfettim. Hatta 19. Yüzyıldan kalma bir mektupla alt üst bile oldum. Bir ara öldüm. Gerçi hepimiz bir ara öldük. Hayat bize iyi kötü ne sunduysa hepsini kabul ettik, göğüsledik çünkü ne olursa olsun tek istediğimiz birlikte olabilmekti.
Özetle, size başıma gelen belaları ve güzellikleri tek tek anlatacağım, her uyandığım sabahı normal kabul edip hava durumundan bahsedeceğim, ufacık bir fırsatta dostlarla eğlenmenin önemini göstereceğim. Huzurun mutluluktan daha önemli olduğunu ama arada maceralar içermeyen rutin bir hayatın da huzurun katili olacağını anlamanızı sağlayacağım ve size tekrar tekrar soracağım: Rüyalara inanır mısınız?
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.