Camus Düşüş’üne şöyle başlar: “Zamanımızın Kahramanı, sevgili baylar, tam olarak portredir, ama tek bir kişinin portresi değildir: Bütün kuşağımızın, en olgunlaşmış haliyle hepsinin kusurlarından oluşmuş bir portredir. Bana yine, insan bu kadar kötü olamaz diyeceksiniz, ama ben de size şöyle diyeceğim, eğer bütün o trajik ve romantik kötülerin var olabileceğine gerçekten inandıysanız, neden Peçorin’in gerçekliğine de inanmıyorsunuz?”
Mağrur ve kafasının dikine giden ve müthiş karizmatik Peçorin, kendisini saran dünyadan boğulurcasına sıkılmaktadır. Harekete geçmek konusunda duyduğu büyük açlıkla bir dizi maceraya atılır: kaçakçılar, eşkıyalar, askerler, âşıklar ve rakiplerle karşılaşır ve arkasında kırık kalplerden oluşan bir iz bırakır. Lermontov’un romanı 1840’da yayımlandığında pek çok eleştirmeni kızdırmıştı, ama artık bir klasik.
“Anlatı öyle bir hız ve kuvvetle akıyor ki, okur duramıyor.”
- Vladimir Nabokov
“Coşkulu ve gözüpek ... psikolojik bir inceleme gibi gücünü koruyor.”
- Julian Barnes
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.