1970 yılı, Türk sinemasında bu coğrafyanın tarihi dokusunda mündemiç olan maneviyat ikliminin ilk şuurlu adımına başlangıç teşkil etti. Yıllardır dışlanan sahici manevi perspektif, Yeşilçam'ın söylem normları cinsinden olsa da, büyük gövdesiyle bir halk sineması görünümünde olan Yeşilçam’a sirayet etti. Bu yıllarda çekeceği filmler ‘milli sinema’ tanımlamasıyla literatüre geçecek olan Yücel Çakmaklı, ilerleyen süreçte bir tez sinemasına dönüşecek olan bu akımın ilk örneklerini verdi.
Otuz civarındaki film çalışması, sinemaya yazı ve fikir olarak katkısı, sinema kurum ve kuruluşlarına, festival ve yarışmalara üyeliği, en önemlisi kendi hayat tarzı ile yaptığı filmlerin uyum içinde olması gibi hasletlerle, ayrıca sanatın kendisi kadar sanatçının kendi hayatının da sanatın aşkın ruhunun çizgisinde olması gerektiği hasebiyle, Yücel Çakmaklı’nın esnek ve insani ruh dünyası Türk sineması için kıymet biçilmez bir değerdir.
Bu kitap, Yücel Çakmaklı’yı geleceğin kuşaklarına tanıtarak tarihe bir not düşmeyi ve ondan bugüne dek esirgediklerimizi geç de olsa geri verebilmeyi amaçlamaktadır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.