Konvansiyonel medyanın içeriklerini zaman ve mekân sınırlaması olmaksızın sunan Youtube, özellikle gençler arasında televizyonun tahtını çoktan ele geçirdi. Ebeveynler çocuklarını oyalamak için çizgi filmleri ve çocuklara yönelik çok çeşitli içerikleri bu mecradan takip ediyorlar. Farklı mutfakları deneyimlemek isteyenler veya “ne yemek yapsam?” sıkıntısına düşen ev hanımları her türlü yöresel veya küresel lezzetlerin tariflerine ulaşabilirlerken, araç satın almak isteyen veya sadece otomobil merakı olan insanlar sınırsız test sürüşü videolarını izleyebiliyorlar. Köy yaşamını özleyenler için taş ev veya köy fırını yapılışını anlatan Youtuberlarla yabancı bir ülkeye göç etmek isteyenlerin izlemeleri gereken yolları anlatan Youtuberlar aynı oynatma listesinde yan yana veya alt alta sıralanabiliyor. Satın aldığımız bir ürünün nasıl kurulacağını veya saksıdaki çiçeğimize bulaşan bir hastalıktan nasıl kurtulacağımızı anlatan birçok videonun Youtube’da bizi beklediğini, daha konuyla ilgili bir arama yapmadan biliyoruz. Gülmek için, ağlamak için, eğlenmek için, bilgilenmek için, sosyalleşmek için, nasıl yapıldığını görmek için bu mecrayı kullanıyoruz. Dolayısıyla Youtube artık hayatımızın bir parçası olmanın ötesine geçmiş ve kendi başına bir hayat akışına dönüşmüş durumda. Bu kitap Youtube Türkiye’de üretilen içerikleri farklı bakış açıları ve farklı yöntemlerle analiz etmeye çalışmaktadır. Siyasal toplumsallaşma, mizahla toplumsallaşma, Türk Youtuberler, göç ve Youtube, Youtube’da retorik, Youtube ve çalışma hayatı, deepfake ve video sahteciliği, Youtube ve akademi bağlamında Youtube Türkiye’ye dair bir imgelem oluşturma çabasındadır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.