Seyahat dışa doğru bir açılım olsa da aslında insanların kendi içlerine bir yöneliştir. Kendi gerçek gücünün farkına varmaktır. İnsanlığın ortak macerasına atılan bir adımdır. Hele bu seyahat, aynı medeniyetin çocuklarına yönelik bir adım olunca daha anlamlı, daha heyecan verici bir içe yöneliş olabilmektedir. Batı kültür ve medeniyetlerine yapılan seyahat ise insanın kendisini aşma çabasını harekete geçirmektedir. Çünkü medeniyetler en büyük eserlerini ancak bir başka medeniyetle karşılaştığı alanlarda vermektedir. Mustafa Everdi Yeşile ve Maviye Yürüyüş’ü adlı milletimizin geçmiş macerasından hareketle anlatmaktadır. Çünkü milletimizin tarihten bu yana maviye ve yeşile bir yürüyüş içindedir. Zaman zaman duraklamalar olsa da bu hikaye devam etmektedir. Her nesil kendi yürüyüşünü sürdürmektedir; fetihler için, işi bulma umuduyla ve kültürel seyahatlerle... Kanuni Sultan Süleyman’ın bile kapısından geri döndüğü Viyana’ ya bugün girebiliyoruz. Biz Kanuni’den daha mı güçlüyüz? Bu güç nereden geliyor? Barıştan tabiki... Dünyada elbette savaşlar var ama barış, evrensel bir değer artık ve ülkeler arasındaki turizm de barışın egemenliğini gösteren en temel olgulardan biri. Ulus devletler çağında sınırlar, gümrük kapıları, pasaportlar, vizeler her devletin kendi vatandaşlarını milli sınırlar içinde tutma görevini yerine getirmek içindi. Artık sınırlar, gümrükler, pasaportlar kültürel alışverişleri sınırlama gücünü kaybetti. Bu nedenle insan güçlenmektedir. Seyahatlerle insanlık kültürel ve medeniyet bağlamında zenginleşmektedir. Bu kitap kültürel rekabeti, farklı medeniyetlerle karşılaşmayı, seyahatin nasıl muhasebelere yol açtığını anlatmaktadır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.