Fitzcarraldo’da bir çılgın, balta girmemiş ormanlara
bir opera binası inşa etmek için baltaları, vinçleri ve bir gemiyi seferber etmişti. Herzog’un Yeşil Karıncaların Düş Gördüğü Yer adlı yeni filminde de patlayıcı maddeler, vinçler ve buldozerler yer alıyor. Bir uranyum şirketi bu araçlarla devasa genişlikteki bölgeleri mayınlıyor, yarıyor ve kazıyor. Her şeyi yerle bir eden bu fetih seferlerinin yanında, Fitzcarraldo’nun opera hayali, sevimli ve zararsız bir anekdota dönüşüyor.
Film, Avustralya’daki yarı çöl bölgede, aynı zamanda “vahşilerin”, “uygarlar” tarafından sürüldüğü ve geleceklerinin kurutulduğu, yağmaya uğrayan bir yerde geçiyor. Herzog’un “film kareli” senaryosunu izledikçe gözlerimizin önünde doğayla kurduğumuz intihara meyilli ilişkimize yönelik bir metafora dönüşüyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.