Bir çarşamba sabahı, saat 9.00’da, mahalledeki okulun koridorlarında gezinirken bir şeylerin tuhaf olduğunu fark ediyorsunuz. Çoğu sınıfın boş olduğunu, öğrencilerin pırıl pırıl parlayan suratlarıyla yerlerinde olmadıklarını görüyorsunuz. Peki neredeler? Bakışlarınızı okul duvarlarının ötesine, dışarıdaki hayata çevirirseniz öğrencileri orada bulabilirsiniz. Şehrin ağaçlık alanında bir ormancı, onuncu sınıflara yaklaşan seyreltme projesi için hangi ağaçların işaretlenmesi gerektiğini öğretiyor. Aşağı mahallede bir grup ortaokul öğrencisi bölgedeki nehirden, suya yeniden kazandırılan alabalıklara yetecek kadar çözünmüş oksijen olup olmadığını saptamak için numune alıyor. Dışarıda, okul bahçesinde bazı çocuklar banklara oturmuş şiirler yazarken başka bir grup da okul bahçesini düzenlerken kullanılacak haritayı çıkarmak için bir peyzaj mimarı ve matematik öğretmeniyle çalışıyor. İçeride, dolu sınıflardan birinde sekizinci sınıflar, semtlerine yeni göçen Afganların tarihini öğretmek için ikinci sınıflarla çalışıyor. Yemekhanede ise, şehrin katı atık yetkilisi, geri dönüşüm ve kompost programını tasarlamalarına yardımcı olmak için bir grup beşinci sınıf öğrencisiyle ve yemekhane çalışanlarıyla fikir alışverişinde bulunuyor. Hayır, bu pırıl pırıl parlayan suratlar sıralarında oturmuyorlar; onlar okulun içinde, dışında, toplumda, her yerdeler; yepyeni bir yoldan öğreniyorlar.Kendinizi çimdiklemenize gerek yok. Rüya görmüyorsunuz. Yer temelli eğitim; ülke çapında şehirde ve kırsalda, batıda ve doğuda, varlıklı ve düşük gelirli mahallelerdeki okullarda ve topluluklarda kök salıyor. Tüm bu olup bitenlere bu kitapla hızlı bir göz atın.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.