“Yazmak, yaşamakla eşdeğerdir” ifadesi kimilerince abartılı bulunsa da yazmanın içimizi dökmek olduğu gerçeği asla inkar edilemez. Usta yazarımız Sait Faik, “Yazmasaydım çıldırırdım.” Demekle çok haklıdır. Yazı yazabilmenin hazzı, kelimelerle anlatılamaz. Orhan Veli’nin ifadesince bu hazzı yaşamadan kelimelerin kifayetsizliği anlaşılamaz.
… Yazı yazmak, her insanın kendince bir iç dökmesidir. Dolmadan dökmek ise, mümkün değildir. Güzel ve etkili bir yazı yazabilmek için öncelikle iyi bir kitap okuyucusu olmak gerekmektedir.
...Yazmak, uygarlığa adım atmaktır. Uygar toplumlar, bu niteliklerine büyük oranda yazı yazarak ulaşmışlardır. Yazılmayan bilgiler, çoğu zaman yalnızca bir dedikodu niteliği taşımakta, insanlık için yararlı yollar açamamaktadır.
...Her anlatım, bir amaç için yapılır. Hiçbir anlatım amaçsız değildir. Herhangi bir iletişim ortamında bilgi edinmeyi ve öğrenmeyi amaçlayan bir insan, çoğunlukla amacına ulaşır. Çünkü, öğrenme, bilgi edinme ve anlama merakı iletişimi güçlendirir. Karşınızdaki insan, sizin merak ve ilgi duyduğunuzu hissederse, iletişim kendiliğinden arzu edilen bir düzene girer. Eğer, bunun tersi algılanırsa, iletişim kesintiye uğrar. Anlatıcı ile dinleyen arasında doğrudan ilişkiler vardır. Bu ilişki ağını doğru kurmak amacın ta kendisidir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.